ELAZIĞ’DA, GÖLCÜK’Ü HATIRLADIM! YILLAR SONRA ENKAZIN KOKUSUNU DUYDUM…

ELAZIĞ’DA, GÖLCÜK’Ü HATIRLADIM!

YILLAR SONRA ENKAZIN KOKUSUNU DUYDUM…

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer Deprem bölgesinde gördüklerini Gölcük Vizyon Gazetesine anlattı. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Elazığ ve Malatyada yaşanan 6,8lik deprem sonrası yaşanan felaketin ardından yaşanan büyük acıyı paylaşmak için bölgedeydi. Depremi en acı şekilde yaşayan ve depremde binlerce vatandaşını kaybeden bir ilçenin belediye başkanı olarak, yapılan çalışmalara katkı sunulabilmek için, Malatya Pütürge, Doğanyol ve Elazığ’a ‘a gitti.

ELAZIĞ’I, MALATYA’YA, PÜTÜRGE’Yİ, DOĞANYOL’U ANLATTI

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer İlçemize döndükten sonra Deprem bölgesinde yaşadıklarını anlattı.

Başkan Sezer “Biz 17 Ağustos Asrın felaketini yaşamış bir ilçeyiz. Depremde yaşanmış sıkıntıları en iyi bizim anlayacağımızı düşünüyorum. Gerçekten oraya gittiğimizde bizzat gördük. Adeta 1999 yılına geri döndük. Ancak şunu söylememiz lazım. Gittiğimiz her yerde Belediye Başkanlarımız, Kaymakamlarımız, Vali yardımcıları ile görüştük. Şunu gördük. Devletimiz sıcak eli, orada ki insanların üşümesine izin vermiyor. Gittiğimiz her yerde özellikle AFAT, UMKE, Jandarma, Polis teşkilatı her türlü tedbiri almış, yapılması gereken her şeyi Devlet yerine getiriyor. Daha önce yaşanmış afatlardan Devletin tecrübe ettiğini ve hızlı şekilde hareket ettiğini gördük” dedi.

 

AZ, ORTA, AĞIR HASARLI BİNALAR

Başkan Sezer “ depremden sonraki süreçte neler yapılabileceğini yaşanılacak sorunlarla alakalı bizim yaşadığımız tecrübeleri aktardık. Barınma ve beslenme ihtiyaçlarının karşılandıktan sonra, gelecekte yaşayabilecekleri sorunları kendileriyle paylaştık. Biz bu gün yaklaşık 21 yıl geçmiş,  hala orta hasarlı binalar, kentsel dönüşüm nedeniyle Sivritepe konutlarına taşınması esnasında yaşanan sorunlar, çarşı içi kentsel dönüşüm konularını konuşuyoruz.

Süreç içerisinde yaşadıklarımızı gözden geçirince, az hasarlı, orta hasarlı binalar, ağır hasar olarak nitelendirilmeleri, bunlara yapılan itirazlar, tespitler hatta ve hatta mahkemelerden alınan zayi belgelerine kadar prosedürleri anlattık. Bunlara karşı dava yönlerinin olabileceğini, idari yargı ve süreçlerini, tazminat davalarını ve bunun cezai yükümlülüklerini mali yükümlülüklerini, eksik yapılan binalarla ilgili müteahhitlerin sorumluluklarını, devletin sorumluluklarını gözden geçirdik. Ve bunların şu zamana kadar hiçbir yerde dile getirilmediğini gördüm, bu paylaşım nedeniyle çok memnun kaldılar. İletişim numaralarımı verdim, her zaman yanlarında olduğumu ve ulaşabileceklerini söyledim. Yani vatandaş, evine aldığı az hasar, orta hasar ve ağır hasar raporlarının yükümlülüklerini bilmeli. Yani bir orta hasar dendiğinde ne anlama geliyor ve vatandaş üzerinde ki sorumluluğu nedir? Hukuki sonuçları nedir? Bilmeli vatandaş. Bir Onarım mecburiyetinin olduğunu, yapmazsan sorumluluğu nedir? Bedeli alıp onarımı yapmazsanız binanın yıkılması söz konusu olacak dedik. Tecrübelerimizi aktardık, bilgilerimizi aktardık.

YAŞAMAYAN BİLMİYOR

Vali yardımcısı adeta bir brifing verdiniz, bizleri çok bilgilendirdiniz, hiçbir bilgiye sahip değildik, yaşamayan bilmiyor diyerek, memnuniyetini belirtti.

Özellikle şunu söyledim. Devlet çok net olarak yanınızda görebiliyorsunuz. Hiçbir zaman endişeye  kapılmayın. Umutsuzluğa kapılmayın, üzülmeyin, kaybettiğimiz vatandaşları geri getirmek mümkün değil. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyoruz. Umutsuzluğa kapılmayın kısa sürede hayatın normalleşmeye başladığını göreceksiniz dedik. Moral verdik” dedi.

DİLEK APARTMANI BANA GÖLCÜK’Ü HATIRLATTI VE DEPREMİN KOKUSUNU

“Malatya’da en çok hasarın gördüğü iki yer. Özellikle Pütürge’nin köyleri Doğanyurt en çok hasarın göründüğü yer.  Onu dışında Elazığ, merkez üssü Sivrice olan yer.  Çok fazla hasar yok. Can kaybı da yok. Hasarın olduğu Elazığ’da ki yıkılan binanın özellikle televizyona yansıyan binanın olduğu yere de gittik. Dilek Apartmanı, oraya gidince şok oldum. Orada sanki Gölcük’ü hatırladım, şimdiki adliye binasının karşısında, on beşler pasajının bulunduğu bölge, amiral sağlam caddesinin hemen arkası oraya benzettim orada ki enkazı.  Ve yıkılan binada bir koku oluyor, tozun, betonun, enkazın bir kokusu oluyor. Uzun yıllar sonra o kokuyu orada aldım. Gittiğimiz ekipteki tüm arkadaşlar o kokuyu duydu. Anılarımız canlandı, unutmamız mümkün değil çünkü.

Biz burada çaresizliğin savaşını verdik, günlerce kendi imkanlarımızla büyük bir mücadele verdik. Günlerce uyumadık. Günlerce dozer bekledik, elektrik yoktu, su yoktu, gece yarıları çıkardık cenazelerimizi araba farlarıyla defnettik ölülerimizi.

Bu arada başkanımız Ali Yıldırım Sezer’, 1999 depreminde, çok fazla sayıda en yakın akrabalarını kaybetmiştir.

Amcamı kaybettiğim binada; Adliyede görev yapan Kudret abimiz var,  17ağustosta ilk sesini duyan benim. Bina yıkılmış, toprağın 2 veya 3m altındaydı. Kudret abiyi oradan çıkardım, birkaç yıl tedavisi sürdü, şuan çok şükür iyi.

Yüzbaşılarda bir astsubaymış, kardeşimle sesine duyarak yardıma gittik kendisine. Ama ses var o kadar karanlık ki göremiyoruz. Üzerinde duvarlar vardı. İçeri girdik enkazın içine ( kimse girmiyor) çünkü, insanlar korkuyor haklı tabi, ben içerdeyim kardeşim yardım çağırmaya çıktı. Göz gözü görmüyor tozdan, tüpler var görüyorum ama, ses geliyor bağıran kişiyi göremiyorum. Cebimde de çakmak vardı, çıkardım. Tüpler de var, patlayabiliriz dedim, çakmağı çakarsam ama görmezsem de kurtaramıyorum. Öyle zor bir durum ki! Ve ben çakmağı çaktım, ölürsek ölürüz dedim artık. Ama şükür ki yakınca o arkadaşı gördüm ve çıkardım.

Kendisi 2 yıl sonra buldu bizi, anlattığımız hikaye aynı olunca bizi tarif etmişler. Geldi oturduk konuştuk, bize belki 1 dk sonra gelseydiniz nefesim kesilmişti, Allah sizden razı olsun dedi. O arkadaşımızın hayatta olması  ve o duası her şeye bedeldi.

Acıyı paylaşmaya, bildiklerimizi aktarmaya gittik, faydalı da olduk çok şükür, ama tabi ki insanız yaşadıklarımızı da hatırlamadan edemiyoruz. Rabbim bir daha kimseye böyle acılar yaşatmasın.

 

VATANDAŞLARIMA DASK YAPTIRMALARINI TAVSİYE EDİYORUM

Başkan Sezer “Birde ben sizin vasıtanız ile hemşerilerimize seslenmek istiyorum. Deprem Türkiye’nin jeolojik sebeplerle kaçınmasının  mümkün olmadığı bir gerçek. Bizim yapabileceğimiz. Binaları sağlam yapmak, güvenli yapmak gelecek nesillerimizi hem de insan kaynağımızı bu yolla koruyabilmek. Hasar gören binaları kendimiz güvenmiyorsak başkalarına oturması için vermeyeceğiz. Birde önemlisi DASK sigortasını çok rica ediyorum yaptırın.  Bu bir kere Devletin üzerinde ki sorumluluğu yükü de azaltacak bir uygulamadır. Mutlak suret ile vatandaşımızın DASK’ı ihmal etmemeleri gerekiyor” dedi.

 

TAŞI TOPRAĞI DEĞİL İNSANIMIZI SEVİYORUZ

Başkan Sezer “Yardım kampanyasını Devletin kurumları koordineli şekilde hareket ediyorlar. Bizim bu koordinasyon dışında hareket etmemiz söz konusu olamaz.  AFAD İl müdürü ile ve diğer yetkililerle yaptığımız görüşmeler neticesin de bekledik. Bu noktada vatandaşlarımızın yardım yapma konusunda taleplerini gördük. Biz AFAD’ın hesap bilgilerini verdik. Yardım kampanyasına AFAD’dan gelecek cevaba göre yapacağımızı belirttik. AFAD yetkilileri Gölcük’ün özelliğini de göz önüne alarak bizden özelikle kullanılmamış giysi temizlik, gıda malzemeleri, battaniye, ısıtıcı ihtiyaçları liste halinde belirttiler.

 

Bizde kampanyayı başlattık. Hemşerilerimiz muazzam destek oldular. Çocuklar kendi harçlıklarından yardım etmek istedi. Birimize zarar geldiğinde  hepimizin aynı acıyı hissettiğimizi biliyoruz. Bunu yeniden yaşadık. Biz yardımları AFAD’ın  bildirdiği şekilde liste halinde imza karşılığı telsim edeceğiz. Ya da  hangi yere bizim neleri götürmemiz gerektiğini söyleyecekler. Biz de onları oraya hemşerilerimiz namına ulaşmasını sağlayacağız. Bu yaptığımız ziyarette de nereye ne şekilde götürülmesi gerektiğini gördük. Ben kampanyaya destek veren hemşerilerimize çok teşekkür ederim. Minnettarım.

Gölcük’ün toprağını, suyunu, denizini, ormanı seviyoruz. Ama; en çok da yurdun dört bir yanından gelip, bir ebru misali kaynaşıp Gölcüklü olan yardımsever, saygıdeğer insanını seviyoruz diyerek sözlerimi tamamlamak istiyorum” dedi.

Tuğba ZEREN

 

 

 

Yorumlar: 0

Mail adresiniz gösterilmeyecek. Zorunlu aranlar (*)

76 − = 71