ESKİ DOSTTAN ÇOK DA ACIMASIZ DÜŞMAN OLURMUŞ!

Siyaset samimi olmalı. Merhametli olmalı. Kucaklayıcı olmalı. Çünkü insani olmayan siyasi olmaz bana göre.

Şimdi bazı siyasilere baktığımızda yaşadığımız beyin fırtınası yüzünden normal yaşam alanımıza dönerken bile zorlanır olduk. Bildiklerimizi unutturuyorlar bizlere adeta.

Neydi; ‘Eski dosttan düşman olmaz’ böyle bilirdik lakin eski dosttan çok da acımasız düşman olurmuş  gerçeğini izliyoruz an itibariyle. Örneklendirelim,

Meral Akşener,  partisinin GİK’te aldığı karar ile yerel seçimlerde  işbirliğine kapıları kapattı. Hatta Uşak belediye başkan adayının açıklanmasında Akşener “Bu, bir siyasi partinin içişlerine karışmaktır. Şu an itibariyle durumu bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar. Ben idmanlıyım. “Açıklamalarıyla gündeme oturdu.

Akşener, yaşananları savaş ilanı olarak kabul ediyorum dedi. Burayı net anladık.  Partisinden istifa edenlere yönelik soru karşısında İBB Ekrem İmamoğlu; “Dostlarımız oyuna geliyor, bize karşı kışkırtılıyor. Bizim kervanımız çok büyük. Kervanın gerisinde kalan dostlarımıza ne yapacağız? Tekrar el uzatacağız. Bizim elimiz hiç geri çekilmeyecek. Elimizi tutan tutar, tutmayan kendi takdiri” diye cevap verdi.

Siyasette, aslında muhalefetteki bu  tutarsızlık nasıl anlatılır bilmiyorum ama dün kardeşim, evladım  dediğin, kucakladığın, dağ gibi arkasında durduğun hatta Cumhurbaşkanı adaylığında adını verdiğin sonrasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı ilan ettiğin belediye başkanına şimdi savaş açmak!

İşte burayı anlamakta zorlanıyorum,  seçmen bunu nasıl kabul eder veya iyi parti tabanı gözünde bu nasıl izah edilebilir, inanın onu da bilmiyorum. Ama muhalefet cephesinde hava baya soğudu bunu görebiliyorum.

Ya yerelde, gerçi biz iki ayrı parti, iki ayrı bakış açısı olan iki lider üzerinden değerlendirme yaptık. Aslında asıl hayretle baktığım durum ise, yerelde aynı parti amblemi çatısı altında olup da, yüzüne başka arkasından farklı konuşanlar var, onların daha tehlikeli ve anlaşılır olmadığını düşünüyorum.

İşte hırsların, egoların  insanları getirdiği hal ortada. Bilmiyorum ama bu durum nasıl açıklanır, ait olduğun fikri, zikri unutmak mı denir, yapılanı görmek istememek mi denir?

Ne denir bilemedim ama konuştukları az buz şeyler değil konuşanın! Siyasette kendisinden daha iyisinin olmadığını düşünen malum kişi hala birinin koltuğunun sağlam olmadığını, altından her an kayabileceğini söylüyormuş muş…Zamanında şahsıma anlattıklarına ise şimdilik girmiyorum.

Siyaset bir ölçüde algı yönetimidir işte..

Bazıları gerçeklerle değil, algıyla kitlelerin üzerinde siyaset yapmaya çalışır. Ve bu insanlar hiç değişmezler, onların doğruları gerçekler değil, kendi inandıklarıdır.

Yani yazıya başladığımız yerden noktalayacak olursak, ; ‘Eski dosttan düşman olmaz’ böyle bilirdik lakin eski dosttan çok da acımasız düşman olurmuş sözü doğru değil. Çünkü onlar hiçbir zaman dost olamamıştı.

Sağlıcakla, doğru, özünüzde sözünüzde kalın.

 

Yorumlar: 0

Mail adresiniz gösterilmeyecek. Zorunlu aranlar (*)