15 TEMMUZ’DA GÖLCÜK DİMDİK AYAKTAYDI
15 Temmuz hain darbe girişiminin 4.yıl dönümü kapsamında, geçtiğimiz akşam Anıtpark’ta bir dizi program gerçekleştirildi. Korona virüsüne karşı geniş tedbirlerin alındığı alanda, 15 Temmuz demokrasi ve milli birliği ruhunun dim dik ayakta olduğu görüldü.
Programa Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, Gölcük Deniz Ana Üs ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Refik Levent Tezcan, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Gölcük Cumhuriyet Başsavcısı Ökkeş Alpaslan Karcı, İlçe Emniyet Müdürü Adem Gider, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Teğmen Mahir Sarıdağ, siyasi partilerin ilçe başkan ve yöneticileri, kaymakamlık daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.
MEHTERAN BÖLÜĞÜ GÖSTERİ YAPTI
Korona virüsüne karşı geniş tedbirlerin alındığı alanda oturma düzeni, sosyal mesafe kuralı gözetilerek yapıldı. Programın yapılacağı alan, gün içerisinde çevrilerek giriş ve çıkış noktaları belirlendi. Programa katılmak isteyen kişilerin ateşleri ölçüldü ve yine kişilere dezenfektan kullandırıldı. Akşam saat 20.00 itibariyle halkın meydanda toplanmasının ardından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Mehteran Bölüğü, mehter marşları ile halkı coşturdu. Büyük bir ilgi ile dinlenen mehter marşlarının ardından programa geçildi ve bu kapsamda ilk olarak bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı’mız okundu.
VATAN DEDİĞİMİZ SADECE BİR TOPRAK PARÇASI DEĞİLDİR
Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer yaptığı konuşmada: “Bundan dört yıl önce, 15 Temmuz 2016 tarihinde medyana gelen hain darbe teşebbüsünün dördüncü yılındayız. Ancak aradan geçen zamana rağmen hala bu alandaki kalabalık ve coşkuyu gördüğümüz zaman şunu söyleyebiliriz: Kötü niyetliler, memleketimizin, vatanımızın birlik ve bütünlüğüne kast edenler bu emellerine, sizlerin sayesinde asla ulaşamayacaklar. Biz 15 Temmuz 2016 tarihinde vatanımızın bütünlüğü, milletimizin birliğinin korunduğundan bahsediyoruz. Vatan dediğimiz zaman vatan bir toprak parçası değildir. Vatan, üzerinde özgürce yaşadığımız, milli manevi değerlerimizi yaşayabildiğimiz, yaşatabildiğimiz bir yerdir. Vatan olmazsa millet olmaz, millet olmadığı takdirde devlet de olmaz. Bizim canımız, kanımız pahasına vatanımızı müdafaa etmemiz, milletimizin ve devletimizin bekası için olmazsa olmazdır. 1071 tarihinden bugüne kadar sürekli olarak yaşadığımız coğrafyaya saldırılara maruz kaldık. Bunlar ilk defa olmadı. Haçlı Seferleri, Moğol saldırıları ile uğraştık. Yakın yüzyılda 93 Harbi’ni, Balkan Savaşlarını, Çanakkale Savaşı’nı, akabinde İstiklal Mücadelesini Allah’ın izni ile başarıyla neticelendirdik. Yalnız emperyalistlerin saldırıları her zaman bu şekilde olmadı. Yalnız yapılan saldırılar ve taarruzlar, o kadar sinsi ve birbirinden farklı oluyor ki sürekli olarak diri ve uyanık olmamız gerekiyor. 15 senelik süreç içerisinde neler yaşadık? Türkiye’nin güneyinde bir terör koridoru oluşturmaya çalıştılar. 17 – 25 Aralık olaylarını yaşadık. 6 – 7 Ekim olaylarını yaşadık. Gezi olaylarını yaşadık, hendek çatışmalarını yaşadık. Uluslararası arenada Türkiye’nin DAEŞ’in hamisi olduğu propagandası ile karşılaştık. Arada karşılaştığımız ekonomik saldırıları saymıyoruz bile. Bunların en elim ve vahimi, uzun yıllar boyunca sinsice askeri ve sivil bürokrasinin içine sızmış olan, 15 Temmuz 2016 senesinde meydana gelen hain darbe teşebbüsüdür. Allah’ın izni ve milletimizin feraseti, Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ve sizlerin kararlı bir şekilde karşı çıkışınızla bu işgal girişimini de Allah’ın izni ile berhava ettiniz” dedi.
HAYATTA OLMAZSA OLMAZ VATANDIR
Başkan Sezer konuşmasının devamında: “Yaşadığımız süreçte geçen günler, bu saldırıların aslında hiçbir zaman sona ermeyeceğini, bundan sonra da devam edeceğini gösteriyor. Bizim vatanımıza, milletimizin birliğine sahip çıkmamız gerekiyor. Burada karşılaştığımız insanlar var. Geçen sene şöyle bir olayla karşılaşmıştık: Bir konferans sırasında, konferansın sunumunu yapan hanımefendi bir soru sormuştu: Hayatta olmazsa olmaz şey nedir? Ben soruyu üzerime alınmadım ama baktım ki bir süre sonra bu sorunun muhatabı benim ve kürsüye gelerek ‘Hayatta olmazsa olmaz vatandır’ dedim. Sorunun cevabı nefesmiş. Ben de kendisine şunu söyledim: Vatan olmadıktan sonra nefes almanın da ne anlamı var! Sizler, memleketimiz hakkında kötü niyet besleyenlerle ilgili olarak aslında burada en güzel cevabı veriyorsunuz. 15 Temmuz akşamında Sayın Cumhurbaşkanımızı desteklediniz. Kahraman ordumuzun kahraman askerlerini, emniyet kuvvetlerimizin içerisindeki cesur ve kahraman görevlilerimiz, bu hain teşebbüsü ortadan kaldırdılar. Zaman içerisinde devletimiz, bünyesi içerisindeki bu hainlerin temizlenmesi ile şu an Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Kıbrıs’ta Türkiye’nin hak ve menfaatlerini savunuyor. Aynı zamanda mavi vatanda da haklarımız savunuluyor. Aramızda Deniz Kuvvetleri’nin saygın amirali, Deniz Ana Üs ve Garnizon Komutanı’mız var. Ben burada kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten son dönemde yapılan çalışmalar ve cesaretli duruşla Kıbrıs ve Libya’da bayrağımızı kahramanca dalgalandırdılar. Kendilerine çok teşekkür etmek istiyorum. Bu arada, 15 Temmuz 2016 tarihinde görev yapan o zamanın Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nu, önceki dönem Gölcük Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Ellibeş’i, diğer kamu görevlilerimizi saygıyla anmak ve yapmış oldukları hizmet ve gayretlerden ötürü kendilerine teşekkür etmek istiyorum. Netice itibariyle aradan geçen dört yıllık süreden sonra net olarak şunu söyleyebiliriz: İstedikleri sinsilikle, farklı plan ve yöntemlerle saldırsınlar, ne yaparlarsa yapsınlar, net bir şekilde memleketimizin, milletimizin gösterdiği tablo şudur: Bu bayrağı indiremeyecekler, ezanı dindiremeyecekler, Allah’ın izni ile bu milleti ve vatanı bölemeyecekler. Dünden bugüne vatanımız için canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Gazilerimizi de saygı ve hürmetle anıyorum. Allah bu millete tekrar İstiklal Marşı yazdırmasın” dedi.
BU GİRİŞİMLER BİTMEDİ, BİTMEYECEK
Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut ise yaptığı konuşmada: “Öncelikle tüm şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. Memleketimizin her karış toprağını kanıyla sulayan, özgürlüğü oluşturmak için canını feda eden, engelli kalan gazilerimizi şükranla yad ediyoruz. Hatırlanacağı üzere bundan dört yıl önce ülkemizi, milletimizi, demokrasimizi, cumhuriyetimizi ve aydınlık geleceğimizi yok etmek isteyen vatan hainleri, milletin silahlarını yine aziz ve fedakâr millete doğrultarak kanlı bir darbe girişiminde bulunmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın, başkomutanımızın, liderimizin vatandaşlarımızı alanlara, meydanlara, havaalanlarına davet etmesiyle, genci yaşlısı, kadını erkeğiyle her türlü siyasi fikirden olan vatandaşlarımız, ülkemizin, devletimizin, milletimizin bekası için alanlara, meydanlara indiler. Bu kanlı darbe girişimini püskürttüler. Bu girişimi püskürtürken bu vatandaşlarımızın elinde herhangi bir silah yoktu. Ellerinde bayrak, göğüslerinde iman güçleri ile maalesef üniforma giymiş olan ve vatana ihanet içerisinde bulunan güçlere karşı silahsız bir şekilde mücadele ettiler ve bu mücadeleyi büyük bir başarı ile sonuçlandırdılar. Kurtuluş Savaşı’nda Nene Hatun’u, Maraşlı Sütçü İmam’ı, İzmir’i işgal eden Yunanlılara ilk kurşunu sıkan gazeteci Hasan Tahsin’i bağrından çıkaran aziz vatan, 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı ilk kurşunu sıkan Ömer Halisdemir’i ve daha birçok kahramanı, bu ülkeyi bölmek isteyen saldırganlara karşı, Çanakkale’de, Dumlupınar’da gösterdiği azimle karşı durarak püskürtmesini, bertaraf etmesini bildi. Bu silahlı darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasıyla güzel ülkemiz, artık 15 Temmuz öncesinden çok daha güçlüdür. Şehit ve gazilerimiz, o gece cesaret, dirayet ve kararlı dik duruşları ile tarih yazdılar. Hiç şüphesiz ki şehitlerimiz, kalplerimizdeki mümtaz yerlerini daima muhafaza edecekler. Binlerce yıldır yaşadığımız bu coğrafyada nice savaşlar, nice afetler, nice yıkımlar gördük. Ancak her seferinde vatanımıza sahip çıkmanın haklı gururunu yaşadık. Bu acı tecrübeleri bir kez daha yaşamayalım temennisiyle bizim farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu düşünerek birlik, beraberlik, vatanımızın ve ülkemizin bekası için birlikte çalışma ülküsünden hareket ederek önümüzdeki güzel günleri hep birlikte göreceğimizden hiç şüphemiz yok. Tarih boyunca binlerce yıldır Türk devletlerine karşı muazzam bir saldırı var. Haçlı Seferleri’nden tutun ülkemize yönelik diğer işgal girişimlerine kadar birçok girişimle karşı karşıya kaldık. Ama bunların hepsini bizler bertaraf etmeyi başardık. Bu girişimler bitmedi, bitmeyecek. Bizler her zaman uyanık olmaya, ülkemizin, vatanımızın birliği için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle şehit olan tüm güvenlik güçlerimizi ve sivil vatandaşlarımızı şükranla anıyoruz. Allah rahmet eylesin. Gazilerimize şifalar diliyorum” dedi.
ŞEHİTLERİMİZ İÇİN DUALAR OKUNDU
Konuşmaların ardından Merkez Vaizi Adnan Yıldız, Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulundu ve İlçe Müftüsü İlyas Öztel dualar okudu. Programın devamında Gölcük İmam Hatip Ortaokulu 5-D Sınıfı Öğrencisi Kuzey Aykaç, kendisinin yazmış olduğu “Darbe Gecesi” isimli şiirini okudu. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz’a yönelik konuşması, alandaki tüm vatandaşlar tarafından izlendi. Yine programın devamında, Sırf Tiyatro grubunun oynadığı “Son Destan” isimli oyun, izleyenlerin büyük alkışını topladı. Müftülük programları ve 00.13’te selanın okunması ile birlikte program, sabah ezanına kadar devam etti.