Tüpraş yönetimi sendikayı suçladı!
Toplu sözleşme çıkmaza girdi…
Tüpraş yönetimi sendikayı suçladı!
Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, yaptığı açıklamada, Petrol-İş Sendikası’nı suçladı.
Türkiye Petrol Ranerileri AŞ (Tüpraş) Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, Toplu İş sözleşmesi (TİS) görüşmelerine ilişkin, yeniden masaya oturulmadığı sürece hem Tüpraş’ın hem de Petrol-İş Sendikasının, sözü ve kararı, Yüksek Hakem Kuruluna bırakmak durumunda olduğunu bildirdi. Yelmenoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin en büyük şirketi olmanın getirdiği büyük sorumlulukla ülkenin ekonomik gelişimi için var güçleriyle çalıştıklarını belirtti. Ranerilerinde faaliyet gösterdikleri şehirlerin ekonomisini kalkındırmanın yanı sıra, istihdamın adeta bel kemiğini oluşturduklarını aktaran Yelmenoğlu, yıllar içinde karşılıklı güven ve anlayışla 4 raneride tesis ettikleri iş barışının, tüm çalışma arkadaşlarının en büyük teminatı olduğunu bildirdi. Yelmenoğlu, bu noktadan hareketle Tüpraş’ta örgütlü bulunan Petrol-İş Sendikası ile 30 Ocak’tan bu yana yürüttükleri Toplu İş Sözleşmesi sürecine ilişkin, şeaf ve doğru bilgilenme ihtiyacı doğduğunu üzülerek gördüğünü kaydetti. Her fırsatta vurguladıkları gibi Tüpraş’ın yönetim felsefesinin, hak temelli adil bir yaklaşımın oluşturduğuna işaret eden Yelmenoğlu, “Tüm faaliyetlerimizi bu kapsamda ve sendikal haklara istisnasız saygı göstererek yerine getirmekteyiz. Bununla birlikte, risk düzeyi son derece yüksek olan sektörümüzde iş barışının korunmasına da büyük önem veriyoruz. Bu noktada özellikle belirtmek isteriz ki Tüpraş’taki iş barışı, sadece tesislerimizdeki çalışma düzeninden ibaret değildir. Ülkemizin ekonomisi ve sanayisini ilgilendiren çok önemli boyutlarının bulunduğu açıktır.” ifadesini kullandı.
Yelmenoğlu, bu anlayışla ve masada çözüme ulaşmak hedeyle 30 Ocak 2019’dan bu yana Petrol-İş Sendikası ile Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerini sürdürdüklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Ancak iş süreçlerimizin sürdürülebilirliği, verimliliği ve emniyeti açısından elzem olduğuna inandığımız ve Petrol-İş Sendikasının farklı kurumlarda sözleşmelere dahil ettiği 3 temel maddeyi tüm gayretlerimize rağmen maalesef müzakere fırsatını bulamadık. Tüm iyi niyetli çabalarımıza karşın, 13 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşen 11. toplantımız sonrasında, arabulucunun uyuşmazlık tutanağını İşkur’a göndermesiyle birlikte bahse konu olan süreç, Yüksek Hakem Kuruluna yönlenmiş bulunmaktadır. Sözleşme sürecinin görünürde tıkanmasına neden olan 3 madde iddia edilenin aksine tümüyle şirketimizin en temel hakkı olan çalışma düzeni tesisiyle ilgilidir. Bu konuya ilişkin ısrarla gerçeği olduğundan farklı gösteren açıklamalar yapılarak, çalışma arkadaşlarımız ve kamuoyu yanlış bilgilendirilmektedir. Tüpraş’ta çalışma arkadaşlarımızın geliri, asgari ücretin ortalama 5,2 katı, ülke ekonomisinin lokomoti olan temel sektörlerin ise ortalama 3 katı olmasına rağmen, karşı karşıya olduğumuz sözleşmenin ilk 6 ayı için yüzde 75’e varan artış talebine bakıldığında, niyetin bizleri uzlaşma ortamından uzaklaştırıp, süreci manipüle etmeye zemin hazırladığını üzüntüyle görmekteyiz.”
Yelmenoğlu, genel kurul sürecinde olan Petrol-İş Sendikasının, TİS görüşmelerini adeta bir seçim kampanyasına dönüştürdüğünü savundu. Sendikanın maksatlı tutumunun açık bir örneği olarak gelinen noktada, “İş Sağlığı ve Güvenliği”, “Yan Hakların İyileştirilmesi” gibi Tüpraş çalışanlarına, ilave kazanım getirecek yeni uygulamaları da sendikanın tutumu sebebiyle devreye alamadıklarını bildiren Yelmenoğlu, “Özelleştirmeden bu yana 6,5 milyar doları aşkın yatırım gerçekleştiren ve bugüne kadar ilave 800 kişilik istihdam yaratan bir şirket olarak, bugüne kadar çalışma arkadaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için büyük hassasiyet göstererek, elimizden geleni yaptık ancak geldiğimiz noktada, toplu sözleşme masasının taraarı olarak, yeni bir yaklaşım ortaya çıkmadığı ve yeniden masaya oturulmadığı sürece hem şirketimiz hem de Petrol-İş Sendikası sözü ve kararı Yüksek Hakem Kuruluna bırakmak durumundadır. TİS sürecinin hakkaniyetle çözülmesi için tüm herkesin aynı hassasiyeti göstererek, itidalli ve sağduyulu davranacağına içtenlikle inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.