Sosyal Medya ile Beynimizi Hedef Alıyorlar!

‘’Ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsinizdir.’’ /The Social Dilemma

 

Geçtiğimiz günlerde bir dizi/film platformunda izlediğim ‘’Sosyal İkilem’’ (The Social Dilemma) belgeseli son dönemde dikkatimi çeken bir konuya değinmem gerektirdiğini hissettirdi; Manipülasyon Bazlı Teknoloji.

Teknolojinin 2000’lerin başından itibaren hızlı gelişimi ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla, iletişimin ağları hayatımızın merkezine yerleşti. Bugün dünya üzerinde Facebook, Twitter, İnstagram, Pinterest vb. sosyal medya platformlarını tüketmeyen çok az kişi kaldı. İnsanoğlu haberleşme aracı olarak dumanı kullanırken, yeni teknoloji kitle iletişim araçları ile artık dünyanın her noktasından aynı anda haberi olabiliyor. Ancak bütün bu gelişmeler acaba insan organizmasını nasıl etkiledi? Vücudumuzun kaptan köşkü beyin tüm bu gelişmelere uyum sağladı mı?

‘’Bağımlılık’’ türleri içerisine son dönemde Sosyal medya bozukluğu/bağımlılığı dahil oldu. Sosyal Medya Bağımlılığı Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından her 10 yılda bir güncellenen ve Psikolojik rahatsızlıkların tanısal el kitabı olarak kullanılan DSM-5’te bir bozukluk olarak tanımlanmamaktadır ancak, literatürde sosyal medya bağımlılığı bir davranışsal bağımlılık olarak değerlendirilmektedir. Bağımlılık biyolojik olarak kısaca, yapılması zevk veren aktivitelerin salgıladığı dopamin nörotransmitterlerinin bağımlı olunacak madde/eylem etkisiyle normalden fazla salınması ve böylece dopamin dengesini bozarak beynin ödül/zevk merkezini tahrip etmesiyle oluşur. Yüksek dopamine tolerans gösteren beyin artık normal dopamin salgılayan aktivitelerden ziyade yüksek dopamin salgılayan madde/eylemleri tercih eder.

Belgeselde Facebook, Twitter ve İnstagram’ın eski mühendis ve yazılımcılarının da ifade ettiği üzere, yazılımlarda oluşturulan algoritmalar bireylerde kumar bağımlılığı benzeri bir bağımlılık türü gelişmesine neden olmaktadır. Kumar makineleri, Psikolojide pekiştirme tarifeleri türlerinden biri olan değişken aralıklı pekiştirme üzerine programlanmıştır. Bu tarifeler için literatürde davranış değişikliği oluşturmanın psikolojik yöntemi olarak bahsedilmektedir. Değişken aralıklı tarife;  sergilenen davranışın ardından gelen pekiştirecin ne zaman geleceği belli olmayan tarifedir. İşte psikoloji hakkında bu bilinenin etkisiyle de bireylerin fazla dopamin salgılamasını ve sosyal ağa bağımlı olması sağlanmaktadır. Ürünün ana tüketicisi insandır.

Sosyal medya platformlarının tasarım teknikleri ana amaç olan para kazanma uğruna bireylerde bilinçsiz bir alışkanlık oluşturma üzerine kuruludur. Zihnin savunmasız olduğu ve nasıl manipüle edileceği mühendisler tarafından çok iyi bilinmektedir. Eski çalışanların ifadesine göre platformlar kurulurken ‘’psikolojide insanı ikna etmekle ilgili bilinen herşeyi teknolojiye nasıl aktarabiliriz? ‘’ üzerine çalışmalar yapılmıştır. Sosyal medya şirketlerinin mühendislerinin yanı sıra bazı devletlerin veya istihbarat güçlerinin sosyal medyayı algı operasyonları düzenlemek üzere kullandığını bilinmektedir. Oluşturulan algoritmaları bilen güçler belirli bölgelerdeki siyasal iklimleri değiştirmek, seçimleri manipüle etmek veya darbe zemini oluşturmak gibi amaçlar için kullanabiliyor.

Sosyal medyanın bahsettiğimiz bu karanlık yüzünü görebiliyoruz ancak diğer yandan hayatımızın merkezinde yer alan sosyal ağları kullanmamamız bizi gündemin dışına itecektir. Kişilerarası iletişim sisteminin yaygın aracı olarak kullandığımız Whtasapp’ı tek başımıza yok sayamıyoruz. Kurumsal reklamların yapıldığı, bilgi alma kaynağına dönüşen Facebook veya Twitter’dan uzak kalamayabiliriz. Ancak bu şirketlerin para kazanma veya başka iyi niyetli olmayan amaçlarını bilip, insan psikolojisinin nasıl manipüle edilmeye çalışıldığı noktasında farkındalığımız artarsa kullanım şeklimiz ile kötü amaçların gerçekleşmesine yardım etmemiş oluruz. Bu problem aslında üzerinde uzun uzun konuşulması, çalışılması gereken bir konu olarak önümüzde durmaktadır. Bu yazıya sığmayacak nice dinamikleri sosyal medya tüketicilerinin bilmesi ve ona göre kullanması gerekmektedir. Son olarak, beynimize uyarıcı bombardımanı olan bir zamandan geçiyoruz. Bütün algı operasyonlarına direnelim, ruh sağlığımızı koruyalım, bilinçli olalım, farkında olalım…

(www.netflix.com / The Social Dilemma belgeselini izlemenizi öneriyorum.)

Kaynakça:

-www.netflix.com/ The Social Dilemma

-Psikolojiye Giriş / Rod Plotnik / Kaknüs Psikoloji

-www.nöropsikiyatriarsivi.com/Öğrenme Psikolojisi

-www.npistanbul.com/amatem

 

Yorumlar: 0

Mail adresiniz gösterilmeyecek. Zorunlu aranlar (*)

40 − = 39