BAŞKAN ÇAVDAR; “DEVA DEĞİL VEBA PARTİSİ”

MHP Gölcük İlçe Başkanı Derya Çavdar gündemi değerlendirdi. Başkan Çavdar;

“Ali Babacan, HDP’nin kapatılma davasını da kendi deva partisine bir fırsat olarak görüyor olmalı ki gün geçtikte HDP’ye alternatif olduğunu gösteren söylemlerde bulunmaktadır.

Son bombası da “Herkesin kendini bu ülkenin eşit ve özgür vatandaşı hissetmesi, güçlü bir vatandaşlık anlayışının hâkim kılınmasıyla mümkündür. Anayasa’mızın 66. maddesini, çağımızın gereği olarak, kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele almayı teklif ediyoruz” açıklamasıyla Anayasa’nın Türk vatandaşlığıyla ilgili “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür” şeklindeki  66. maddesini değiştirmeyi teklif etmektedir. Ayrıca Kürtçeyi ana dil olarak anayasaya koymak istediklerini açıkladı.

 

Düşünce vebası saçan Ali Babacan’ın DEVA’yı kurduğu ilk yıllarda yaptığı açıklamasında zaten “Uygun zemin olduğunda Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi konuşulabilir” şeklindeydi.

Ali Babacan’ın ruhuna, fikrine bir HDP kaçmışlığı vardır.

 

 

İlla ülkeyi bir yerden bölecek… Anayasa’nın ilk 4 maddesini gözüne kestirdiği yetmiyor, diğer maddelerde de Türk milletinin değer ve sembollerini hedef almaktadır.

Veba saçan Ali Babacan, Türkiye Cumhuriyeti’ni mi yıkacaksın?

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin dilini mi, bayrağını mı, İstiklal Marşı’nı mı, başkenti Ankara’yı mı, Atatürk milliyetçiliğini mi değiştireceksin?

HDP’nin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık eden belediyelerine kayyum atanmasına karşı çıkan, terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyen, “Kürt sorunu vardır, çözümü de eşit yurttaşlıktır” diyerek HDP ile her türlü uyumu yakalayan Ali Babacan’ın Türk milletinin milli ve birleştirici tüm unsurlarına karşı savaş açtığı artık netleşmiştir.

 

Ali Babacan’ın her yanı Türk milletinin birliğine, beraberliğine savaş açsa, ona diyeceğimiz sadece ‘Ateş olsan cirmin kadar yer yakarsın’ sözü olacaktır.

 

CHP’nin yeni danışmanı Nuşirevan

 

Kemal Kılıçdaroğlu’na Kayseri ziyaretinde “PKK bağlantılı Nuşirevan Elçi’yi neden başdanışmanınız yaptınız?” sorusu sorulmuş, o da  “CHP’de çalışmak istiyorum diyen kişiyi geri mi gönderelim?” cevabını vermişti.

Nuşirevan Elçi de CHP’de tam Kemal Kılıçdaroğlu’nun çizgisine uygun bir şekilde çalışmalarına başladı.

 

Kılıçdaroğlu zaten böyle danışmanları CHP’ye doldurarak daha da zıvanadan çıkmaya çalışmaktadır.

Nuşirevan Elçi’nin terör örgütü PKK’ya destek veren konuşmaları, yazıları, paylaşımları olmasına rağmen bugün Atatürk’ün kurduğu partide başdanışman yapılmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımı, cevabından da anlaşılacağı üzere “Dışarıda PKK’yı savunacağına gel CHP’de savun” şeklindedir.

 

Nuşirevan Elçi bir röportajında “Zaten CHP iktidar olmadığı sürece bu sorunu çözemez. Projeleri tabii ki var. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi diyoruz artık adı özerklik veya başka türlü de konulabilir” cümlesini de kurarak CHP’nin özerklik vaatleriyle uyumlu bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamalar “CHP iktidarında Avrupa yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu mutlu edecek açıklamalardır.

 

Nuşirevan Elçi gibi PKK yandaşları CHP’de cirit atmaktadır. Kandil ve Pensilvanya stepnesi Kılıçdaroğlu da o trajikomik aklıyla Ülkücü sıfatıyla bazı soytarılara CHP’de danışman görevi vererek ihanetinin üzerini kapatacağını sanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu siyasetteki rezil hâline bakmadan bir de MHP’ye akıl vermeye kalkıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’yi PKK’nın büyük partisi hâline getirmiştir. CHP’de Atatürkçü kalmamış. PKK’lılar, FETÖ’cüler, DHKP-C’liler cirit atmaktadır.

Atatürk ismiyle CHP’yi savunanlar maskeli balonun figüranlarıdır ve vatandaş bunu yakinen görmekte ve anlamaktadır.

 

İP ‘de bu tür çalışmaların gerisinde kalmamış,hatta çok daha önceden Akşener bölücü başına ev hapsi isteyen iki kişiyi danışmanı yapmıştır.Başından beri HDP yi savunan İP ,diğer taraftanda CHP gibi bu ihanetini örtmek için milliyetçi söylemler kullanmaktadır.

 

6+1 masa aday konusunda ne kadar anlaşamasada televizyonlardaki söylemlerine baktığınız zaman anlaştıkları tek konunun anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi olduğu net olarak ortaya çıkmıştır.

Her biri HDP’ye yaranmak için yarış içine girmiştir.

 

Ne söylerlerse söylesin,ne yaparlarsa yapsınlar,Milliyetçi Hareket Partisi’nin dün olduğu gibi bugünde ihanete fırsat vermeyeceğini unutmasınlar.”

 

Yorumlar: 0

Mail adresiniz gösterilmeyecek. Zorunlu aranlar (*)

− 3 = 2