‘Sen Neymişsin İdris ALP…’
Kim istemez ki “İdris Alp” gibi bir ilçe başkanı olsun?
İdris Alp…
Şüphesiz Gölcük’te Ak Parti’ye kattığı değerin yüzdelik bir dilimi olamaz, ölçülemez.
İdris Alp nerede?
Esnafın içinde, çarşıda.
İdris Alp İhsaniye’de,
Ulaşlı’da, Yazlık ‘ta.
Cami çıkışı köylerde, büyüklerini dinliyor, onlarla çay içiyor.
Seçim mi var? Hayır. Yok ki… Daha değil.
Ama İdris Alp, Saraylı ’da, Örcün’de, Hisareyn’de, Şirinköy’de…
Halkın içinde simit yiyor.
İdris Alp, halka karışmış. Bütünleşmiş. ’Eli öpülesi Anneler’ projesinde anneleri geziyor İdris Alp. Genç kesimle yani öğrencilerle, halı saha maçları yapıyor. İdris Alp Mardin’de Gölcük halkının selamlarını dağıtıyor.
Gözlemlediğim kadarı ile elinden geldiğince, ayırmaksızın herkese el uzatıyor ve yardımcı olmaya çalışıyor. İyi bir dinleyici olduğu söyleniyor. “Sıfır hata” deniliyor hatta.
Daha ileri gidelim. Gölcük’e böyle bir ilçe başkanı fazla, önü açık, vekil olması gerekir deniliyor. Hizmet adamı, karınca gibi çalışıyor. Herkes basamaklarda yerinde sayıklarken bana göre ve çok kesime göre çifter çifter çıkıyor İdris Alp basamakları. Kendisini ilerleyen yıllarda çok başka yerlerde görebilirsiniz… Bunu bizzat 15 Temmuz ve sonrasında soyunduğu liderlik vasfı ile gördüm. Meydanlara ilk gelen ve son ayrılan isimdi çoğu zaman. Tüm yorgunluğuna rağmen, dik duruşu birçok şeyi ifade ediyordu aslında ‘Milli İrade’ye duyduğu saygıyı demokrasi için her zaman ilk saflarda yer alması. İlçe başkanlarını da tek tek arayıp birlik beraberlik mesajları verdiğini ve gözle görülebilecek birçok şeyi aslında.
Gölcük için önemli bir isim.
Önemli bir görev adamı.
Hatta fazlası kıskanılacak cinsten.
X bir partili olsam İdris Alp gibi bir ilçe başkanım olsun isterdim. He eksiklikleri yok mu? Tabi ki var. Beni tanımıyor mesela. Elbet bir gün tanışırız. Bir menfaatim yok. Sadece başarılı bulduğum için kendimce değerlendirmek istedim. Kendisiyle bir çay içmişliğim yok. Hem ben kahve severim, 40 yıl hatırı olur. Çünkü daha önümüzde 2023 var, 2053 var…
* * * *
15 Temmuz, gecesinden sonra Gölcük’te olup bitenleri gözlemlediğim kadarı ile geçen haftaki köşe yazımda belirtmiştim. Bir de tavsiyem olmuştu: ‘ANIT PARK 15 TEMMUZ DEMOKRASİ PARKI OLMALI…’ Birçok kesimden olumlu düşünceler duymama rağmen bir takım kişiler bu durumu algı operasyonu yapılıyor diye manipüle etti. Bilemedim doğrusu üzerine değindiğim bir konunun ertesi gün gazete manşetlerinde çıkacağını ve hatta “Tokat gibi cevap” başlığı ile yer alacağını, insanların facebook sayfalarında metnimi kopyalayıp kendi adına paylaşım yapmalarını. (bari nokta virgül ayrımı yapsaydın, kelimelerin yerlerini değiştirseydin.. Yazdığın pişmanlık mesajı yeterli değil. Bana bir özür borcun var zat-ı muhterem)
Şöyle bir gerçek var ki, Türkiye’nin birçok yerinde bu tarz isim değişiklikleri yapıldı aslında. Hiçbiri halka sunulmadı çünkü halkın ta kendisi o meydanlardaydı. Burada sadece belediye meclisine bir yük çıktı. Bakalım ne derece kaale alınıp değerlendirilecek, merak konusu oluşturdu bu durum. İçinde Ulu Önder Atatürk’ün anıtı olan Anıt Park, isim değiştirdiğinde anıt mı yıkılacak? Hayır… Asla yıkılmayacak. Anıt bizim anıtımız, Ata bizim Atamız. Kimse Recep Tayyip Erdoğan’ın Anıtını da dikin demedi ki. 15 Temmuz gecesinden sonra bizim halkımız Gölcük’ü orada yüceltti. Orada savundu Gölcük’ü. Gelin ortak bir noktada buluşalım. 15 Temmuz Demokrasi Anıt Parkı olsun. Karşı görüşü de kırmayalım, ne dersiniz?
Her şey Gölcük için.