Gölcük’te Cinayet! Hakim Karşısına Çıktı
Olay, 16 Haziran tarihinde Gölcük Halıdere Yeni Mahallesi 2122 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgi ve iddialara göre, inşaat işi ile uğraşan Çelebi Aydaş (47), sokak üzerinde bulunan lüks villasında F.O. (39) isimli arkadaşı ile akşam saatlerinde alkol almak için buluştu. Alkol aldıkları sırada ismi F.O. ile Aydaş arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışma sonrasında F.O. Aydaş’ı yatağında 18 yaşından küçük oğlu B.A. ile yatarken sırtından vurdu. Aydaş kanlar içinde kalırken, eli silahlı şahıs kayıplara karıştı. Aydaş’ı yatağında kanlar içinde görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ekipler tarafından yapılan tüm müdahalelere rağmen Aydaş kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayla ilgili inceleme başlatan Kocaeli Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Aydaş’ı öldüren F.O.’nun yakalanması için incelemelerini derinleştirerek katil zanlısının ağabeyinin kimliği ve pasaportunu kullandığını tespit etti. Ekipler tarafından yapılan çalışmalar neticesinde F.O.’nun Tekirdağ’ın Kumbağ ilçesinde bir otomobil çaldığı ve çalıntı araçla Çanakkale’nin Lapseki ilçesine gittiğini belirledi. Polis ekipleri tarafından takibe alınan F.O. çalıntı araçla Lapseki’de dolaşırken yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinde olay gecesini anlatan F.O.’nun olay gecesi Aydaş ile birlikte alkol alırken, siyasi sebeple tartışmaya başladığını ve Aydaş’ı terör örgütü propagandası yaptığı için öldürdüğünü söylediği öğrenildi.
Saklanmam için ev verdi
Cinayet zanlısı sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sanık hakkında “kasten öldürme” suçundan Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava görülmeye başlandı. Sanık duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığı ile katılırken, salonda Aydaş’ın eşi A.A. ve avukatlar hazır bulundu. Duruşma sanık F.O.’nun savunma yapması ile başladı. Savunmasında olay tarihinde cezaevinden firar ettiği için Aydaş’ın kendisine tahsis ettiği evde ücretsiz bir şekilde saklandığını iddia eden sanık F.O., “Ben N.G. isimli bir arkadaşımın vesilesi ile maktulle tanıştım. Maktul bana Gölcük’te saklanmam için bir ev verdi. Arkadaşım aracı olduğu için benden para da istemedi. Bu süreçte kendisi de işlediği bir suçtan dolayı aranması olduğu için villada kalıyordu. Sürekli beni arayarak yanına çağırırdı. Ayrıca kimi zaman değişik misafirleri geliyordu. Beni arayarak kendisini korumam için silahımla gelmemi söylüyordu. Olay akşamı da beni aradı. Evde kız arkadaşımla oturuyorduk. Kendisine kız arkadaşımın olduğunu, bu yüzden kısa kalacağımı söyledim. Giderken birkaç bira alarak gittim. Maktul alkol alırken, kendisini kaybederdi. Bunu herkes bilir. Bunun için de silahımı yanıma aldım” dedi.
Elini yastığın altına sokunca ateş ettim
Olay akşamı yaşananları anlatan F.O., “Eve gittiğimde terasa çıktık. Masanın üzerinde alkol vardı. Önce onu içeceğimizi söyledi. İçtik, daha sonra benim aldıklarımı içtik. Sonra kendisi çıkararak esrar verdi. Onu içerken bana, ‘Af çıksa da rahat rahat gezsek’ dedi. Daha sonra hükümeti eleştirmeye başladı. Ben de kendisine, ‘Ağa, alkol masasındayız. Bırak siyaseti’ dedim. Onun üzerine akrabalarının PKK için savaşıp ölen insanlar varmış, onları söyledi. Benim hiç bir şey bilmediğimi söyleyerek hakaret etmeye başladı. Daha sonra kalkarak terastan aşağıya indi. Silahını almaya gittiğini düşündüm. Silahımı çıkartıp, mermiyi namluya sürdüm. Önce koltuğun, sonra da koşu bandının arkasına sakladım. 10 dakika bekledim ama gelmedi. Ben de aşağı indim. Odasında yatarken gördüm. İçeride ışık yanmıyordu ama salonun ışığı içeri vuruyordu. Ben de silahı cebime koyarak, ‘Ağa iyi geceler’ dedim. Sonra o da kafasını kaldırarak elini yastığın altına götürdü. Ben de silahını alacağını düşünerek ateş ettim. Sonra koşarak aşağı indim. Girişte evde çalışan hizmetli A.Y. ile karşılaştık. Bana silah sesini sordu. Bende Çelebi havaya ateş etmiştir diyerek evden çıktım” diye konuştu.
Olaylardan dolayı pişmanım
Duruşmada daha önce psikolojik tedavi gördüğünü ve olay anında da bunun etkisinde olduğunu iddia eden sanık F.O., “Ben 20 sene kadar cezaevinde kaldım. 16 yılını yüksek güvenlikli cezaevinde tek kişilik koğuşta geçirdim. Bu nedenle psikolojik sorunlarım vardı. 2012-2013 yıllarında Bakırköy ve Erenköy’de bulunan ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde tedavi gördüm. Bununla ilgili kurul raporlarım da mevcuttur ve bu nedenle yeşil reçete ile satılan ilaçlar kullanmaktayım. Olay gecesi de kanepenin arkasında Çelebi’yi beklerken bunun etkisindeydim. Benim yerimde kim olsa maktulün davranışları karşısında aynısını yapardı. Ben evinde çocuk olduğunu görmedim. Bundan dolayı çok üzgünüm. Ben maktulün ailesine hakkımı helal ediyorum ama kadınları çocukları tehdit etmeyi bıraksınlar. Bu olanlardan dolayı çok pişmanım” ifadelerini kullandı.
Beni çocuğum aradı
Sanığın savunmasının ardından söz alan Aydaş’ın eşi A.A. sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Sanığın söylediği her şey yalan. Çocuğum kucağındayken eşimi öldürdü. Beni zaten arayan çocuğumdu. Sanık doğruları söylemiyor. Her şeyi daha önceden kafasında kurmuş. Kendisinden şikayetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
Silah sesini duydun ne oldu dedim
Daha sonra ise olayın yaşandığı evde çalışan A.Ç. ise yaşananları tanık olarak anlattı. A.Ç. şöyle konuştu: “Olay geç saatlerde oldu. Ben mutfakta oturuyordum. Silah sesini duydum. Hemen evin girişine doğru gittim. Merdivenlerden sanık indi. Ne olduğunu sordum. O da bana, ‘Çelebi silah atıyor galiba’ dedi. Maktul daha önce de silahla evin içinde ateş ederdi. Daha sonra oğlu B.A. geldi, ‘Babamın ağzından kan geliyor’ dedi. Sonra yukarı çıkınca Çelebi’yi gördüm. Hemen polisi ve ailesini aradım. Olaydan kısa bir süre önce de B.A.’yi yatağa yatırmıştım. Sonra maktulü de alkollü olduğu için yanına ben yatırdım. Hatta uyumadan önce maktule iki bardak su verdim.” İfadelerin ardından söz alan mağdur avukatı sanığın Çelebi Aydaş’ı tasarlayarak ve ruh ve bedenen korunmasız bir şekildeyken öldürdüğünü belirterek en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatı ise müvekkilinin tahliye edilmesini istedi. Savunmaların tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.