KOCAMAN AÇIKLADI…ESNAF VE SANATKARLARIN TALEPLERİ VAR…
Esnaf ve sanatkarın hükumetten beklentileri olduğunu dile getiren Gölcük Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Necmi Kocaman, ‘Yaklaşık 2 milyon esnaf ve sanatkarımızın hükumetten olmazsa olmaz talepleri var. Esnaf ve sanatkarımız bu taleplerin karşılanmasını dört gözle bekliyor. Ekonominin barometresi olan esnafın taleplerinin yerine getirilmesi ekonomiye olumlu yönde yansır. Bu taleplerimizin kısa zamanda yerine getirilmesi için ilgili birimlere taleplerimizi ilettik’ dedi.
-‘ESNAF VE SANATKARIN İŞİ İYİ OLURSA EKONOMİ DE İYİ OLUR’
Esnaf ve sanatkarın sesine kulak verilmesini isteyen Gölcük Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Necmi Kocaman,, ‘2018 yılındaki ekonomik dalgalanma, başta esnaf ve sanatkarımız olmak üzere tüm kesimleri etkiledi. Dalgalanmanın etkisini ortadan kaldırmak için hükumet tarafından atılan dengelenme adımları kısa süre içinde piyasaları etkiler. Bu dengelenme sürecinde esnafımızın taleplerine kulak verilmesi, süreci pozitif yönde etkiler. Çünkü esnaf adeta ekonominin yapı taşıdır. Esnaf ve sanatkarın işi iyi olursa ekonomi de iyi olur. Ancak esnafımızın rahatlaması ve hamle yapabilmesi için öncelikle sırtındaki yüklerden kurtarılması gerek’ diye konuştu.
-‘ESNAF BAĞ-KUR PRİMLERİ DÜŞÜRÜLMELİ’
Sosyal güvenlikteki sıkıntıların çözümü ile esnafın rahat nefes alacağını belirten Kocaman, ‘Asgari ücrete bağlı olarak esnafımızın ödediği sigorta primleri yükseldi. Geçen yıl en düşük 700 TL olan sigorta primi yüzde 26 artışla 882 TL oldu. Yıllık bazda hesaplanınca esnafımız neredeyse sermayesi kadar sigorta primi ödüyor. Esnaf yalnızca kendi sigorta primini değil yanında çalışan işçinin de sigorta primini ödemekle yükümlü. Kısa süre içinde esnaf ve sanatkarımız sigorta primlerinin altında ezilmekten kurtarılmalı’ şeklinde konuştu.
-‘ESNAFIN PRİM GÜN SAYISI 7 BİN 200’E İNDİRİLMELİ’
Sigorta primlerinin yanı sıra esnafın uzun prim gün sayısı altında da ezildiğini ifade eden Kocaman, ‘SSK’lı çalışanların emekliliği için 7 bin 200 prim gün sayısı yeterliyken esnaf ve sanatkarımız emeklilik için 9 bin günü doldurmak zorunda. Arada 1800 prim günü, yani yaklaşık 5 yıllık fark var. Tüm kesimlerin eşit haklara sahip olması ve sosyal güvenlikte norm birliğinin sağlanması için prim gün sayısı eşitlenmeli. SSK’lı çalışanların iki katı kadar mesai yapan esnafın yıpranma payı düşünülerek, prim gün sayısı 7 bin 200’e indirilmeli’ dedi.
-‘AVM VE ZİNCİR MARKETLER KARŞISINDA ESNAFIMIZ KORUNMALI’
Anayasamız’da da belirtildiği gibi devletin esnaf ve sanatkarı korucuyu tedbirler almakla yükümlü olduğunu belirten Kocaman, ‘Ülke genelinde 30 bin 864’ü aşkın zincir market ve 448 AVM var. Bir cadde üzerinde bazen en az 3 tane zincir market yan yana çalışıyor. Bu zincir marketlerde ve AVM’lerde esnaf ve sanatkarımızın yaptığı tüm işler yapılıyor. Bakkalından kasabına, terzisinden kuaförüne kadar tüm meslek kolları bir AVM içerisinde faaliyet gösteriyor. AVM’lerde ve zincir marketlerde her meslekten esnafın işi yapılıyor. Bu haksız rekabetin önüne geçmek için zincir marketlerin ve AVM’lerin çalışma koşullarını düzenleyen Perakende Yasası günümüz şartlarına göre güncellenmeli’diye konuştu.
-‘ESNAFIN DEFTER TUTMA HADLERİ YENİDEN BELİRLENMELİ’
Zincir marketlere ve AVM’lere karşı ayakta kalma mücadelesi veren bakkal ve bayii esnafının gelirinin büyük bir kısmını ekmek, sigara ve gazete satışından elde ettiğinin altını çizen Necmi Kocaman, ‘Bu malların kar hadleri son derece düşük olmasına rağmen esnafımız bilanço usulüne göre defter tutmak zorunda kalıyor. Nitekim Türkiye genelindeki bakkal ve bayilerin çok büyük bir kısmı sadece sigara satışından dolayı bilanço usulüne göre defter tutuyor. Sadece sigara satışından dolayı aylık 250 TL kar eden bir bakkal, mahalle esnafı büyük bir sanayi işletmesiyle aynı defteri tutmak zorunda kalıyor. Haksız rekabet ortamının önüne geçmek için esnafımızın defter tutma hadleri yeniden belirlenmeli’ şeklinde konuştu.
-‘ESNAFIN SIRTINDAKİ STOPAJ VERGİSİ YÜKÜ KALDIRILMALI’
Rekabet gücü giderek zayıflayan esnaf ve sanatkârlar için, stopajdan doğan vergi yükünün her geçen gün daha da ağırlaştığının altını çizen Kocaman, ‘Bu da vergi tahsilatının giderek daha da düşmesine neden oluyor. İşyeri kiralamalarında gerek haksız vergi iadesinin önüne geçmek, gerekse vergi adaleti sağlanırken aynı zamanda tahsilat oranının artmasını sağlamak amacıyla stopaj uygulamasının kaldırılmalı ya da en azından stopaj oranı yüzde 20’den yüzde 5’e düşürülmeli. Öte yandan yerel yönetimlere, vakıflara ya da devlete ait iş yerlerinde faaliyet gösteren esnafımızın kira artışlarında enflasyon oranı dikkate alınmalı’ dedi.