Haldız Grup Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Haldız, İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN GİDİŞATINI DEĞERLENDİRDİ
Haldız Grup Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Haldız, İNDERgi’ye konuk oldu. Fatih Haldız 2024 yılı için inşaat sektörünün beklentilerini ve karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm önerilerini, konut sektöründeki durgunluk, hammadde maliyetleri, personel sıkıntısı ve yabancıya konut satışlarındaki düşüşler gibi konular hakkında konuştu.
İnşaat sektöründe yaşanan gelişmeler ve piyasanın 2024 beklentileriyle ilgili sorulara cevap veren Fatih Haldız, sektördeki sorunlara ve reform çalışmalarına değinirken çözüm yollarını da sıraladı. Röportajın tamamında Haldız, şu açıklamalarda bulundu:
2023 yılında konut sektöründe son zamanlarda yaşanan durgunluk hakkında ne düşünüyorsunuz? Yeniden canlanması için ne gibi düzenlemeler yapılmalı?
Konut fiyatlarında üretim maliyetlerinden kaynaklı artış ve konut kredisi faiz oranlarının artması kredili konut satışlarının azalmasını beraberinde getirdi. Özellikle üretim maliyetlerinin düşürülmesi adına döviz bazlı ürünlere alternatif ikame ürün kullanımının teşvik edilmesi, yüksek faiz nedeniyle ilk evini almakta güçlük çekenler için düşük faizli kredi kampanyalarının hayata geçmesi, talebin yüksek olduğu bir dönemde arzın olumsuz etkilenmemesi adına üreticilerin finansmana erişiminin kolaylaştırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum.
Her sektörde olduğu gibi konut sektöründe de belirli zamanlarda dalgalanmalar yaşanabilir. Mevcut dalgalanmaların konut yatırımcısı açısından bir fırsat oluşturduğunu belirtmekte fayda var. Konut fiyatlarında yaşanan durağanlık ve gerileme ile birlikte konut kira getirilerinin yüksek olması amortisman sürelerinin kısalmasını sağladı, bu durum yatırımcı açısından bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
Sektörde gördüğünüz eksiklikler nelerdir ve önerebileceğiniz çözüm önerileriniz var mı?
Üretimde kullanılan en temel malzemeler olan demir ve hazır beton fiyatlarındaki dalgalanmalar ve bu malzemelere erişimde yaşadığımız güçlükler sektör açısında arzı etkileyen konulardır. Hükümetimizin fiyat artışları konusunda denetimleri arttırması ve haksız rekabet ortamı yaratan firmalara karşı uyguladığı cezaları faydalı bulmakla birlikte yeni adımların atılması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle vatandaşımızın sağlıklı konuta ulaşımın kolaylaşması adına hammadde üretimi yapacak firmaların sayısının artması adına yeni firmaların teşviklerle desteklenmesi gerekiyor.
Bununla birlikte geçtiğimiz yıl yaşadığımız ve “asrın felaketi” olarak tarihteki yerini alan deprem felaketinin ardından nitelikli iş gücünün belirli bir bölgeye yoğunlaşması da diğer bölgelerde üretim yapan yüklenicileri zorlamaktadır. Sektör temsilcilerimiz belirli iş kollarında personel bulmakta güçlük yaşamakta bu durum üretim maliyetlerinin yükselmesine sebep olmaktadır.
Yabancıya konut satışlarında sert düşüşler olduğunu görüyoruz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce Türkiye konut sektörü açısından cazibesini yitirdi mi?
Alışkanlıklarımızı değiştiren covid-19 salgını etkisi ile tüm dünyayı etkisi altına alan enflasyon kuşkusuz en çok bizim gibi gelişmekte olan ekonomileri etkiledi. Salgının hemen ardından yaşadığımız deprem felaketi ise ekonomimiz üzerinde 100 milyar doların üzerinde bir yük oluşturdu, Türkiye ekonomisi bu dönemde dahi büyümeye devam etmiştir. Hükümetimizin geleneksel maliye politikalarına dönüşü sonrası ülke ekonomimizin hızlı bir iyileşme sürecine gireceğini ve enflasyonun tek haneli rakamlara gerileyeceği konusunda endişemiz yok. Uluslararası kuruluşların ülkemizin 2024 yılı büyüme oranlarında yaptığı yukarı yönlü iyileştirmelerde bunun kanıtlar niteliktedir.
Aynı zamanda ekonomik olmasa da önemli bir risk unsuru haline gelen yakın coğrafyamızda yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu’da yaşanan olumsuz risklerin konut satışları üzerinde baskı kurduğunu görmekteyiz. Tüm bu veriler ışığında Türkiye her dönem olduğu gibi önümüzdeki dönemde de yabancı konut yatırımcısı açısından bir cazibe merkezi olmaya devam edecektir.
Son birkaç yılda konut fiyatlarında önemli ölçüde artışlar oldu. Bundan sonra konut fiyatları artmaya devam eder mi? Konuyla ilgili öngörüleriniz nedir?
Konut üretimi için kullanılan hammadde fiyatlarında yaşanacak artışlar ve özellikle büyük şehirlerde yaşanan konut üretimine uygun arsa sıkıntısı konut fiyatlarını da etkileyecektir. Bununla birlikte hükümetimiz attığı somut adımlarla enflasyonun gerilemeye başlaması ile artış hızının yavaşlayacağını söyleyebiliriz.
Bildiğiniz gibi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yeni çalışması olan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı açıldı. Akabinde Yeni Kentsel Dönüşüm Yasası yürürlüğe girdi. Kentsel Dönüşüm için yaşanan bu gelişmeleri ve alınan kararları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçtiğimiz yıl yaşadığımız ve 50 binin üzerinde vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 59 binin üzerinde binanın yıkıldığı ve yaklaşık olarak ekonomimize 100 milyar dolar üzerinde bir yük oluşturdu. Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası devletimiz ve milletimiz görülmemiş bir birliktelik ve fedakârlık duygusuyla kenetlenerek bölgeye her anlamda desteğini esirgemedi ve elinden gelenin en iyisini yapmak adına gayret gösterdi. Yaşadığımız acı tecrübe ile bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini tekrar hatırladık.
Yaşanan acılar sorası beklenen İstanbul depremi öncesi daha hızlı hareket etmek ve kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmak adına atılan bu adımları son derece faydalı buluyor ve müteahhitler olarak destekliyoruz. Sektör temsilcileri olarak süreci desteklemekle birlikte dönüşümün hızlanması adına elimizden gelenin fazlasını yapmamız gerektiğini ve yeni kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirmek üzere bir yarış halinde olmamız gerektiğini düşünüyorum.
FİRMANIZ HAKKINDA..
Satışı devam eden projelerinizde konut yatırımcılarına özel avantajlarınız nelerdir?
Halk GYO ile birlikte Sakarya ili Adapazarı ilçesinde çok özel bir konumda hayata geçirdiğimiz Paye Sakarya projemizin inşası devam ediyor. Sakarya’nın en iyi yaşam konseptine sahip Paye Sakarya’nın 60.000 m²’lik alanının 40.000 m²’lik peyzaj alanında; çocuk oyun parkları, bahçeler, trafiğe kapalı yürüyüş ve bisiklet yolları ve yansıma havuzlarından oluşuyor. Yatay mimarisi ve tamamı kapalı otoparkı sayesinde bir toplu konut projesinin çok ötesinde, her mevsimi keyifle yaşayacağınız benzersiz bir yaşam alanına sahip projemiz; 426 konut ve 34 ticari alandan oluşuyor.
Projemizde kısa bir süre geçerli olacak vade farksız 60 aya varan vadeli ödeme seçeneğimiz bulunmaktadır. Konut yatırımcılarını ve yatay mimariye sahip bir yaşam alanı arayan herkesi Paye Sakarya satış ofisine davet ediyoruz.
Yeni projeleriniz olacak mı? Yatırım planlarınızı anlatır mısınız?
Haldız İnşaat olarak gayrimenkul geliştirme projeleri üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Bu anlamda Paye Sakarya projesi bizim için çok değerli, projemiz hem bölgeden hem de bölge dışından yoğun ilgi gördü. Bu ilgi bizi yeni projeler üretmek konusunda teşvik ediyor. Önümüzdeki yıllarda da yap-sat projeleri ile birlikte kamu ve özel kurumlara müteahhitlik hizmeti vermeye devam edeceğiz. Haldız İnşaat olarak Türkiye’nin dört bir yanında yönetmeliklere uygun, sağlıklı ve sağlam yapılar inşa ettik, ürettiğimiz yapıların art arda son derece yıkıcı iki büyük depremden hasar almadan çıkmış olması bizim için büyük gurur kaynağıdır. Müteahhitlik alanında çok güçlü referanslarımız var, bu referansların sayısını artırmak ve ülke ekonomimize katkıda bulunmak için var gücümüzle çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.
