Devletin EYT’nin Sesine Kulak Vermesi Gerekiyor
17 Mart’ta İstanbul’da yapılması planlanan mitingde 1 milyon sayısını hedeflediklerini ifade eden Naim Avcı, net bir mesaj verdi. Avcı, “Biz ‘türemiş’ değiliz. Marjinal bir grup değiliz. Biz bu ülkeye aşığız. Ülkemizi seviyoruz. Hakkımızı istiyoruz” dedi.
EYT olarak bizler sosyal medyada daha çok örgütlendik. Burada birbirimizle haberleşiyoruz. Whatsapp gruplarımız var. İllerin ve ilçelerin ayrı ayrı grupları var. Özellikle sosyal medya üzerinde çok etkiliyiz. Gönül Boran Özüpak hanımefendi bizim liderimiz. Buradaki her etkinliğimizden kendisini haberdar ediyoruz.
Kimsenin arka bahçesi değiliz. Çok kaliteli bir ekibiz. Kocaeli’de özellikle arkadaşlarımız bizlere çok yardımcı oluyorlar. Söylediğim gibi devletimizi seviyoruz. Ben 15 Temmuz’da sokağa ilk inen adamlardan biriyim. Sokaklarda tek başıma yürüdüm. Ben darbenin ne olduğunu da biliyorum. Evden helalleşip çıktım. Ben ülkeme aşığım. Ancak haksızlık karşısında da susmam. Varsa bir barışçıl bir eylem orada olurum. Devletin bizim sesimize kulak vermesi gerekiyor.”Burada ciddi bir mağduriyet var. Bunun ideolojisi olmaz. Sağ kesimden çok fazla destek görmemiştik. Ancak Şevki Yılmaz çok dikkat çekici bir açıklama yaptı. Kendisi bir çıkış yaparak bizim önümüzde bir kapı araladığını görüyoruz. Bu konuda başkanımızı da bilgilendirdik.
‘Siz buradan giderseniz bu parayı rantiyeciler yer’ diyor. Bu çok doğru ve benim de arkasında olduğum bir söz. Biz kimseden sadaka istemiyoruz. Biz vergisini ödediğimiz haklarımızı istiyoruz. Çünkü biz bunu ödemişiz. Kazanılmış hakkımızı istiyoruz. Biz 40 yaşın altında değiliz. Örneğin Ankara’da 250 bin kişi toplandı. 1 Mart 2019 15:12
Biz tüm marjinal grupları reddettik. Bizim derdimiz emeklilikte yaşa takılmanın mağduriyetini gidermek. Aramıza sızmaya çalışanlara da engel olduk. Biz sarı yelekli, mavi yelekli değiliz. Hakkımız olanı isteyen ülkesini seven vatandaşlarız. EYT YOKSA… Bizim grubumuzun yüzde 65’i AK Parti ve MHP seçmeninden oluşuyor. Bu kesimin söylediği şudur: “Bize bu mağduriyeti yaşatanlara oy yok.” Yani bir çok seçmen EYT yoksa oy da yok diyor.
Siyaset çözüm üretme sanatıdır. Çözümsüzlüğü fırsata çevirme sanatı değildir. Devletimizin imkanları dahilinde şu mağduriyet düzeltilsin. Barışalım. Biz devletin karşısında olan insanlar değiliz. Biz başkalarının emriyle gezmiyoruz. Kimsenin adamı değiliz. Kimseye de karşı değiliz. Bir ortak yol bulunup seçimlerden önce bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Bizler sorun çözülsün diye aracıyız. Bu sorunu yok saymakla bir şeyler çözülmüş olmaz. Burada bir yara var. Bu yara kangrene dönüşmeden
550 milletvekili sayısı 600’e çıkabiliyorsa demek ki kaynak var. Kamu kurum ve kuruluşlarında bir tasarruf da göremiyoruz. Her tarafta ciddi bir israf var. Harcamalar üst düzey. Hiçbir yerde tasarruf göremiyorken bu tasarrufun bizden alınması doğru değil.
Türkiye dünyada en hızlı büyüyen ülkeler arasında gösteriliyor. Dinamik bir nüfusumuz var. Bizim aldığımız rakamlar örneğin bin lira aldık. Ancak biz bu bin lirayı alıp mezara götürmeyeceğiz. Ben gidip alışveriş yapacağım. Esnaf gidecek borcunu ödeyecek. Toptancı gidip mal alacak. Yani sen 700 bin kişiye bu bin lirayı versen piyasaya müthiş bir canlılık getirirsin. Bu işin zararı olmaz. Ben esnaf adamım. Bu maaş alma dönemlerinde bile piyasadaki canlılığı gözlemliyorum.
Bizim mağduriyetimiz noktasında Cumhurbaşkanımızı danışmanların yanılttığını düşünüyoruz. Biz Cumhurbaşkanımızı halktan biliyoruz. Cumhurbaşkanımızı bizle ilgili çok yanlış yönlendiriyorlar. Bize gelip ‘türemişler’ dediler. Biz bu konuda çok kırgınız. Biz vergimizi ödemişiz. Nasıl türemiş olalım? Biz hakkımızı istiyoruz. Yüzde 100’ünü de vermezler. Ancak oturur anlaşırız. Devletimiz mağdur olmadan bu işi çözebiliriz.