ÇOCUK CİNAYETLERİNDE ÇÖZÜM REÇETESİ İDAM DEĞİL!
Evet kaç gündür içimiz yanıyor, çiğerimiz parçalanıyor.
Aslında bu hep süregelen olaylar ama toplumun ve siyasetin tepkisi her zaman olduğu gibi yine ölümler yaşandığında ortaya çıkıyor.
Çocuk – kadın istismarı ve cinayetlerine karşı toplum sesini yükseltmelidir.
Sadece yasal anlamda yapılması gerekenler için değil, toplumsal bilinci bu noktaya kanalize etmek için.
Uyuşturucuyla mücadeleden farksız bir durum.
Görüyoruz ki, çocuklara ve kadına şiddet tüm devletlerin sorunu. Bence bir medeniyet seviyesi ölçeceksek, işte en büyük kriter bu olmalı.
Şunu belirtmekte fayda var, suça verilen ceza caydırıcı olmaz. İnsan her zaman yaptıktan sonra pişman olur. Çoğu suçlu suç işlerken yakalanmayacağını hesap eder.
Burada mevzu aslında adaleti sağlamak. Suçsuz bir çocuğun, kadının hayatını yok edenin nefes alması insanlık adına utançtır.
Olayları siyasallaştırıp, suçlamakta çözüm getirmez ama siyasete yol gösterip çözüm istemek, kilit nokta olabilir.
Bu noktada toplumun bilinçli her bireyinin aileden, siyasette, eğitimden, sokaktaki bir bireye kadar herkesin sorumlu olduğunu algılamak zorundayız.
Sonuçta bu suçları işleyenler bireyler.
Bireysel suçu önlemek adına toplumsal bilinci yükseltmeliyiz.
Allah korkusu ve din bilinç seviyesini arttırıp, bunu çocuklarımıza öğretmek için çabalamalıyız.
Hukuk ceza verir, dinsel bilinç ise suçu önler unutmayın!
Haramı, helali bilen insan, kötü bir şey yapacağı zaman Allah’tan korkan kişi, suçtan uzak durur.
Dinimizde, Peygamberimiz Hz.Muhammed SAV’da işin sonucunda Yaradanımız da, iyi bir Müslüman ve beraberinde insan olmanın kriterlerini net bir şekilde belirlemiştir.
Kuyu da iğne arayacak bir durum yok. Çözüm ve sığınılması gereken liman belidir. Toplumun bu limandan her geçen gün uzaklaştığı da nettir.
Şimdi bana kimse biz Müslümanları da biliyoruz diye saçma bir atıfta bulunmasın. İslam, Müslümanların yaptıklarıyla değil, Kuran-ı Kerim ve Peygamberi ile sabittir.
İslam’ın öğretisini; toplum ve beraberinde de hukuk ile birleştirmediğimiz sürece hiç bir sonuca ulaşamayacağımız nettir.
Yoksa ister idam getirin, ister hapishane de şişlensin, bu cinayetlerin ve istismarın sonu gelmez, göz yaşı dinmez…
ADALETİ BU DÜNYA’DA SAĞLAMAK İSTİYORSAK, ALLAH’A VE KİTABI KURAN-I KERİM’E SIĞINMAK VE ONA UYGUN YAŞAMAK ZORUNDAYIZ…