CHP OHAL’İ PROTESTO ETTİ

 

 

 

CHP, bugün tüm Türkiye’de meydanlara indi. 16 Nisan Referandum ve OHAL’i protesto eden CHP’liler, eş zamanlı olarak oturma eylemi gerçekleştirdi. İlimizdeki eylem ise Sabri Yalım Parkı’nda yapıldı. CHP Gölcük İlçe Başkanı İsmet İşeri’nin de katıldığı eylemde İl Başkanı Cengiz Sarıbay, “OHAL değil, demokrasi istiyoruz” dedi.

 

 

 

 

CHP, bugün tüm Türkiye’de meydanlara indi. 16 Nisan Referandum ve OHAL’i protesto eden CHP’liler, eş zamanlı olarak oturma eylemi gerçekleştirdi. İlimizdeki eylem ise Sabri Yalım Parkı’nda yapıldı. Gerçekleştirilen eyleme CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay ve il yöneticileri, milletvekilleri Fatma Kaplan Hürriyet ve Haydar Akar, CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyar Sındır, Eğitim Sen Şube Başkanı Hicran Turan ve üyeleri, HDP eski milletvekili Ali Haydar Konca, Veli Der Şube Başkanı Göksal Yılmaz, KESK Dönem Sözcüsü Yener Çalışkan, CHP Gölcük İlçe Başkanı İsmet İşeri, ilçe başkanları, partililer katılım gösterdi.  CHP’liler Sabri Yalım Parkı’nın suyla ıslatılmasını da protesto ederken, milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, “Görüyorsunuz anlatmaya gerek yok. OHAL işte bu. Bir hafta önce burada toplanacağımız belliydi fakat biz gelmeden önce oturmayalım diye yerleri ıslatmışlar. Bize reva görülen işte bu” dedi.

“TEK ADAM REJİMİ YAŞANIYOR”

Oturma eylemi öncesi açıklama yapan il başkanı Cengiz Sarıbay, “Ülkemizi tek adam rejimine dönüştürme amacıyla hazırlanan ve tarihe mühürsüz seçim olarak geçen 16 Nisan referandumunun üzerinden tam 1 yıl geçti. 15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL altında gidilen referandum meşruiyeti olmayan bir rejim değişikliğini ülkemize dayatmıştır. Sivil darbe ortamında evet demenin devletin tüm kurumlarıyla desteklendiği, hayır demenin ise adeta yasaklandığı bir dönem yaşanmıştır. Ülkemiz 21 aydır OHAL ile yönetilmektedir. İlan edilişindeki amacından uzaklaşarak demokrasi ve hukuk sistemine yönelik bir saldırıya dönüşen OHAL rejimi: insan haklarını, ifade özgürlüğünü ve her türlü protesto eylemini baskılamanın da aracı olmuştur. KHK’lar eliyle parlamento, yani halkın iradesi gasp edilmiştir” ifadelerini kullandı.

“OHAL BELEDİYE BAŞKANLARINI GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMAKTIR”

“OHAL, tiyatro oyunlarını yasaklamaktır” diyen Sarıbay, “ OHAL, muhalierini “terörist” olarak tanımlayabilme cüretidir. OHAL, Ankara Kızılay’da İnsan Hakları Anıtı’nı gözaltına almaktır. OHAL madende oğlu dört yıldır yatan anaya; artık yürüyemezsin, yasak artık demektir. OHAL, on binlerce taşeron işçiyi haksız bir şekilde kadro dışı bırakmaktır. OHAL, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerin okuma hakkını elinden alabileceğini söylemek ve öğrencileri tutuklatmaktır. OHAL, milli iradeyi yok sayarak, belediye başkanlarını görevde uzaklaştırmak, belediyelere kayyum atamaktır. OHAL, laik eğitim bildirisi dağıtmak isteyen öğrencinin gözaltına alınması. 16 Nisan referandumunda hayır propagandası yapan vatandaşın kolunun kırılmasıdır. OHAL, seçilmiş milletvekillerini hukuksuz bir şekilde tutuklatmak ve yargılatmaktır” sözlerini kullandı.

“OHAL REJİMİNE ARTIK YETER”

Sarıbay, “OHAL, hakimlerin, savcıların bir parti genel başkanı önünde iliklediği cübbelerdir. OHAL, yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı tek adamın iki dudağının arasına hapsetmektir. OHAL, doların 4 TL’yi. avronun 5 TL’yi aşmasıdır, Türk Lirası’nın kaybettiği değerdir. OHAL, satılan şeker fabrikası, açlık sınırı altındaki asgari ücret, artan enasyondur. OHAL, Twitter’daki 280 karakterden, Facebook’taki “beğen” butonundan korkmaktır. OHAL, 12 Eylül cuntasına özenenlerin, askeri darbe dönemlerine rahmet okuttuğu bir düzenin adıdır. İlan ederken bir buçuk ay bile sürmeyecek dedikleri milleti etkilemeyecek dedikleri OHAL bardağı çoktan taşırmıştır. Sabır testisi kırılmış, toplumun büyük çoğunluğu OHAL rejimine artık yeter demeye başlamıştır” dedi.

“OHAL DEĞİL, DEMOKRASİ İSTİYORUZ”

Sarıbay sözlerinin sonunda şunları söyledi: “Bugün iktidar partisi ve yeni ortakları, Türkiye’yi uçuruma adım adım yaklaştıran OHAL’i bir kez daha uzatmanın peşindedir. Postallı darbelerle mücadele etme vaadiyle gelenler, gelinen noktada takım elbiseli darbeciler haline gelmiştir. Bizim talebimiz kesindir; Halkın iradesine karşı işlenen bir suç haline gelen OHAL rejimine derhal son verilmelidir. Hukukun askıya alındığı, parlamentonun yok sayıldığı, milli iradenin tanınmadığı, milletvekillerinin rehin alındığı faşizm düzeni ortadan kalkmalıdır. Sendikalar, meslek odaları ve birlikleri ile sivil toplum örgütlerine yönelik iktidar gücü ile uygulanan sindirme politikaları son bulmalıdır. Sivil darbe ile tek koltukta birleştirilen yasama, yürütme ve yargı erkleri yeniden çağdaş demokrasilerde olduğu gibi kendi koltuklarına geçmelidir. Sadece bu meydandan değil, Türkiye’nin 81 ilindeki meydanlardan Ankara’daki saraylıları uyarıyoruz. Bizler OHAL değil demokrasi istiyoruz.

 

 

 

Yorumlar: 0

Mail adresiniz gösterilmeyecek. Zorunlu aranlar (*)