ADD GÖLCÜK’TE ŞOK İSTİFA!

 

Atatürkçü Düşünce Derneği Gölcük Şubesi Gençlik Kolu Başkanı Umutcan Uz sosyal medya hesabından yayınladığı istifa yazısı ile gençlik kolu başkanlığını bıraktı. Şimdi Uz’un açıklamasını noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz.

 

 

 

 

“Yaklaşık 1.5 yıldır Atatürkçü Düşünce Derneği Gölcük Şubesi Gençlik Kolu başkanlığını yürütmekteyim. Göreve geldiğimiz ilk gün biz ayrıştırıcı değil,birleştirici olacağız demiştik. 10 Mart için ilçemizde “KADIN” temalı bir etkinlik planımız vardı. Bu etkinlikte siyasi partiler ve STK’lar davet edilecekti. Gençliğin görüşü bu yöndeydi. İlk ziyaretimizi davetimiz için AKP’ye yapacaktık bunu değerli yönetimimize bildirdim. Ancak oraya gidemezsiniz şeklinde yorumlar aldım. Her düşünceyi benimsemiş,dinlemiş ve sadece kendi fikirlerini uygulamış bir adamın savunucusu olduğumuzu unuttuklarını düşünüyorum. Biz büyükler gibi değil,ATATÜRK gibi düşünüyoruz. Bugün bana ADD kimliğiyle oraya gidemezsin diyenlerin gösterdiği tavrı hak ettiğimi düşünmüyorum. Örneğin Sayın İdris ALP benim abim,bende onun öz kardeşiyim ancak ADD başkanlığı yapıyorum. Sırf ortaya kimliklerimizi koyup insan abisini ziyaret edemeyecek mi? Bir ailede nasıl herkes aynı takımı tutmuyorsa,aynı siyasi görüşte de olmayabilir. Mustafa Kemal,İnsanlar daima, yüksek, asil ve kutsal hedeflere yürümelidirler. Bu hareket şeklidir ki, insan olanın vicdanını, beynini ve bütün insanlık anlayışını tatmin eder. Bu şekilde yürüyenler, ne kadar büyük fedakârlık yaparlarsa, o kadar yükselirler ve bu hareket şekli mutlaka açık olur. Biz her zaman yüksek hedeflere yürüdük bundan da çekinmedik. Atatürk ilke ve devrimlerinden güç aldık,kimseye boyun eğmedik. Çünkü biliyoruz ki Atatürkçülük insanlığa hizmet etmek demektir. Bizim hizmetimiz tamamen bundan ibarettir. Bundan sonra da öyle kalacaktır. Bütünleyici ilkelerimizden biri de “Milli birlik ve Bütünlük” ilkemizdir. Biz sadece cenazelerde,bayramlarda mı aynı karede yer alacağız? Hiç mi birbirimizin yüzüne bakamayacağız,ortaya kimliklerimizi koyup ayrılacak mıyız?

 

Türk milletini ırk, mezhep ve sınıf kavgalarıyla bölmeye kalkışacak olanlara karşı en sağlam savunma aracı, millî birlik ve beraberliktir. Millî birlik ve beraberlik”, Türk İnkılâbının temel ilkelerinden biridir. Milliyetçilikle, millî egemenlikle ve millî bağımsızlıkla çok yakından ilgilidir. Millî birlik ve beraberlik, milletçe birliği, bir arada yaşamayı ve bütünlüğü belirtir. Millî birlik ve beraberlik, bir arada yaşayan millet fertlerini, birbirine sımsıkı bağlar. Milletçe birlik, milleti oluşturan unsurlarda birlik, beraberlik ve bütünlük demektir.

 

Derneğimizin tüzüğünde belirtildiği gibi;amacımız hiçbir ayrım gütmeden ve gözetmeden, anayasal demokratik düzen güvencesinde insan hak ve özgürlüklerini üstün tutarak yurttaşları tam eşitlikle kucaklayıp ulusal dayanışmanın temeli olan toplumsal barışı sürekli kılmak, her tür teröre ve sömürüye karşı çıkarak Türkiye Cumhuriyetini çağdaş sosyal hukuk devleti niteliğiyle sonsuza değin bağımsız yaşatma isteğini ve bu yolla Türkiye aydınlanmasını güçlendirmektir.

 

Bugün demokrasimizin bir gereği olan vatandaşlık görevlerini yapıp sandığa giden ve tarafı AKP’den yana olan insanları görmezden gelemeyiz. Türk Genci olarak bunu asla kabul etmiyorum. Cumhuriyet’e karşı olan düşmanlık bir yere kadardır milletimizin Atatürk sevgisini ne AKP ne de bir başka kurum bitirebilir. Her partinin içinde sayısı azınlıkta olan böyle hainler vardır ortaya çıktıkları anda kaçacak delik ararlar ve hesabını verirler.

 

Tarihte görüldüğü gibi kimin kahraman,kimin hain olduğunu görmekteyiz. Mustafa Kemal’i tek bir partiye mensup kılanlar ve onu sadece bir kesimin önderi yapanlar gelecekte silineceklerdir. Hiçbir kardeşimi ayırmadım hatta hemen hemen her parti görüşünden gençle bu mücadeleyi verdim. Sen AKP’ye oy veriyorsun,vatan hainisin,Atatürk düşmanısın cümleleri kurmadım. Bizleri yönetenler gibi ayrıştırıcı değil,ilkelerimize uygun olarak “Birlik ve Beraberlik” tarafındaydım.

 

ADD kimliğiyle AKP’nin bir etkinliğe gidemezsin,fotoğraf veremezsin diyenler Sayın Mehmet Ellibeş’in etkinliklerine katılım sağlayıp,fotoğraf vermiyorlar mı? İnsanların ayrıştırılmasına göz mü yumacağız,yoksa artık bunun durması için mücadele mi vereceğiz?

 

Sadece iktidarı eleştirmek üzerine kurulu bir felsefe edinmedim. 100 hizmeti varsa 51 tanesi bana göre yanlış geldi doğruları da söyledim,yanlışları da söyledim. Bu onlarla oturmayacağım anlamı taşımıyordu. Çünkü Cumhuriyet,fikri hür,vicdani hür bir nesilin temeline dayanıyordu. İşte bu temelin üzerine ayrıştırıcı bir bina yapmak isteyenlere karşıydı mücadelem. Ben onlarla oturduğumda AKP’li olmuyordum. Onlarda x bir partili olmuyordu. Ama tek bir ortak noktamız vardı oda hepimiz Atatürkçüydük.

 

Bugün bir savaştan bahsediliyor bugün verilen savaş bir düşünce savaşıdır. Bunu yapan merkezlerde kendi kesimini ileriye götürecek,ülke yönetimine talip olacak siyasi partilerin görevidir. Bizim ana görevimiz Atatürkçü düşünceyi anlatmak ve yaymaktır. Bu düşünceye karşı olanlara karşı mücadele etmektir. Bu mücadele cephede kalenin içine girilmeden yapılmaz. Yapılan hatalar,her zaman kendi kitlen önünde tartışılıp,aynı kitleyle meydana çıkıldıkça bir ilerleme kaydedilemez. Önemli olan o hataları,bunları yapanlara yönelik gidip yüzüne karşı söylemektir.

 

Biz davetimizi posta yoluyla yapacakmışız. Bugün iletişim bir sorunken,gençlik teknolojiye yenilmişken,yüzyüze iletişim kurmak ne zaman suç oldu? Bu ilçede yaşayıp her kesimin elini sıkacağız demiştim. Biz gençler olarak bir parti gibi çalıştık. Ben düşüncelerimi bu kişilerin elini sıkarak ifade eder,dinlerim. Mustafa Kemal bize bunu bıraktı. Düşüncelerimi ifade etmekten hiçbir zaman çekinmedim.

 

Bizi takip edenler ve tanıyanlar her zaman düşüncemizi bilmişlerdir. Biz nereye gidersek gidelim bunu savunacağımızı da bilmişlerdir.Ancak bunu bilmeyenler bizi tek bir kalemde harcamışlardır. Umutcan Uz ve arkadaşları kaybeden olmamıştır. Hiçbir zaman da kaybetmeyeceğiz. Yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum ve bundan sonra da aynı düşüncelerde ilerleyeceğim.

 

Bu nedenle onurumla girdiğim Atatürkçü Düşünce Derneği Gölcük Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği ve Gençlik Kolu başkanlığından onurumla istifa ediyorum. İlerleyen süreçte arkadaşlarımızla oturup yol haritamızı belirleyeceğiz. Biz burada yaptığımız gibi bu vatana hizmetimize devam edeceğiz.

 

Geçmişte karadan gemiler yürütülüp İstanbul nasıl fethedildiyse,Kurtuluş ateşi Bandırma vapuruyla birlikte Samsunda alevlendiyse bizim de ateşimiz Gölcükten yakılacaktır.

 

Bu derneğin tarafsız olduğunu, AKP ye karşı değil gerici zihniyete karşı kurulduğunu, konuşarak, fikir üreterek mücadele ettiğini hatırlatıyorum.AKP karşıtı olmakla yönetici olmak arasındaki farkın yöneticilerce anlaşılamamış olmasını, bizlerin iktidar partisi içinde olan insanlara da fikirlerimizi söylememizin, onların da doğruyu yanlışı bizim fikir açımızdan görmelerini öğrenmelerini sağlamanın da görevimiz olduğunu belirtiyorum.

 

Bu zamana kadar bana yönelik desteklerini esirgemeyen ve fikirlerime saygı duyan herkese ve her etkinliğimizde bize yardıma gelen Oktay ağabeyime teşekkür ediyorum.Şube başkanıma da teşekkür ediyorum. Herkesin yolu açık olsun.

 

Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyor aynı yolculukta yeniden buluşacağımızı hatırlatıyorum. İyi ki varsınız. Sağlıcakla kalın” dedi.

 

 

Yorumlar: 0

Mail adresiniz gösterilmeyecek. Zorunlu aranlar (*)