23 YILDIR GÖZDE’SİNİ ARAYAN ANNE!

Anlatamazsın, gösteremezsin, kendini de kandıramazsın ne mi yaparsın, ararsın. Her duyduğun sana ışık olur, yol olur , can olur. Çalan her telefon, doğan her yeni gün bulucam umuduyla yaşarsın. Tıpkı Nilgün Karamert gibi, 23 yıldır onun aradığı gibi ararsın.

Bu şehir en uzun gecesini 17 Ağustos 1999’da Gölcük’te yaşadı.

Bir anne düşünün ki, o gün bugündür hala kızını arıyor. Tam tamına 23 yıldır.

Nilgün Karamert, Gölcük’te yaşadı depremi, belki de çoğunuz tanıyorsunuz eşi ve kendisi enkazdan saatler sonra sağ olarak çıktı. Ama Gözde’siz , Gözde’si kayboldu!

 O günden bu güne Gözde’sini arayan annenin adı Nilgün !

Bu 3 kişilik aile evlerinin o gün başlarına yıkılacağını bilmeden uykuya daldılar. O malum gecede asrın felaketi gerçekleşti. Yuvaları evleri yıkılan bu aileden 12 saat sonra enkazdan sağ çıkarılan anne Nilgün ve  14 saat sonra kurtarılan baba Osman’ın,  Gözdeleri yoktu.

Sonradan ortaya çıkan bir tanık, Gözde’nin hayatta olduğu müjdesini verdi. Beş katlı bir binanın üst katında oturan Karamert’ler , yan taraftaki sekiz katlı binanın altına girmişti. Yan binaya o gece arkadaşlarına misafir olarak gelen bir teğmen enkazdan kurtulmayı başarmış ve Gözde’yi görmüştü. Uzun süre hastanede yatan anne ve baba, internetten kızları  için kayıp ilanı vermişlerdi. İlanı gören bir komşu deprem sabahı Gözde’yi bir teğmenle birlikte gördüğünü belirterek aileye ulaşıp, gördüğü teğmenin numarasını verir. Aile Teğmeni bulur. İç kanama olabilir kaygısıyla Gözde’yi Askeri Hastane’ye götürdüğünü fakat acile varamadan bayıldığını ifade etmiş.  Ondan sonra da Gözde’yi bir daha görmemiş. İşte böyle bir dram.

Sonrasında Gözde için ailesi polise de başvurur. Zaman zaman yeni tanıklar ortaya çıkar, bir tanık, olay sabahı Gözde’nin tarifine uyan bir kız çocuğunu, iyi giyimli sarı saçlı bir kadının yanında gördüğünü ve çocuğun sürekli ağladığını söyler. Tanık, Gözde’nin elini tutan kadının, “Merak etme seni annene götüreceğim.” dediğini de anlatır.

Deprem öncesinde Gölcük Kavaklı Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı 86’ncı Sokak’taki Uslu Apartmanı’nın 5’nci katında oturuyordu aile.

Depremden sonra bir teğmen  ‘Kızınız enkazdan sağ çıktı, Deniz Hastanesi’ne götürdüm.’ Diyor,

Sonrasında,  17 Ağustos’tan 5 ay sonra yine yaşanan başka bir olay var onu da paylaşmak istiyorum ;

Komşularının kızı Hatice, Gözde’yi Tersane İlköğretim Okulu’nun servisinden yanında birileriyle inerken görmüş. ‘Gözde sen misin?’ diye sorunca “Evet benim Hatice abla.” demiş. Daha sonra yanındakiler Gözde’yi hızla oradan uzaklaştırmış. Komşunun kızının yanılmasına imkân yok. Çünkü birlikte büyüdüler, çok iyi arkadaştılar diyor anne. Bunun üzerine okula gidiyor, öğretmenlerle konuşuyor, servis şoförüne soruyor; ama böyle bir kızı tanımadıklarını söyleniyor.

Mücadele hiç bitmiyor.

Kocaeli’de faili  meçhul olay bırakmayan Kocaeli Emniyet Müdürlüğü, muhteşem işler başarıyor. Gözde’nin yaşadığına yürekten inanıyorum ve aynı annesi gibi düşünüyorum bir organ tacirinin asla Gözdeyi götürmediğini düşünüyorum. Çünkü o zamanlarda bu konuşmalar çok oldu. Ama saatler sonra kayboldu Gözde !

Yaşıyorsa eğer  Gözde’yi evlat edinmek için aldınız muhakkak, ama arkanızda gözü yaşlı bir anne ve baba bırakarak, öldüm deyip ölemediğiniz bir acıdır evlat acısı muhakkak ki, ne kadar iyi baktıysanız da siz Allah katında büyük günahkarsınız.  Hatanızdan dönün artık, eğer duyuyorsanız yüreğinizde bir nebze merhamet var ise Gözde’yi annesine ve babasına emanet etmenizin zamanı çoktan geldi ve geçti.

Diliyorum ki Gözde yaşıyorsundur. Ve en yakın zamanda ailen seni bulur. Annen ve baban yıllardır yaşamadığı bayramı, senin dönüşünle sana kavuşmalarıyla yaşarlar.

Lütfen bu 17 Ağustos, tarihe not düşsün. Gözde’yi bulmak için seferber olunsun!

Tuğba Zeren

Yorumlar: 0

Mail adresiniz gösterilmeyecek. Zorunlu aranlar (*)