Gölcük’te iddialara göre Fatih S. isimli şahıs zihinsel engelli olan aynı evde yaşadığı 15 yaşındaki üvey kız kardeşine defalarca cinsel taciz ve cinsel istismar girişiminde bulundu.
Şikâyet üzerine gözaltına alınan Fatih S. tutuklanarak Giresun’da bulunan cezaevine gönderildi. Konut dokunulmazlığını bozma, cinsel taciz ve cinsel istismar suçlarından Kocaeli 1. Ağır Mahkemesi’nde yargılanan sanık Fatih S, hakkında geçtiğimiz aylarda cinsel istismar, cinsel taciz, konut dokunulmazlığı bozma suçlarından ceza verildi. Ancak verilen hükmün bir üst mahkemeye taşınmasının ardından Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi kararı mağdurenin olay sırasındaki yaşı, cinsel istismar eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediği, eylemin evde yapılması dolayısıyla kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle dosyaya bozma kararı vererek dosyayı yeniden Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme bugün sanık Fatih S. hakkında karar verdi.
Duruşmada SEGBİS aracılığıyla katılan Fatih S., avukatı ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı hazır bulundu. Sanık Fatih S. mahkemede yaptığı savunmada “Üvey kardeşime karşı cinsel istismar eylemlerini gerçekleştirmiş değilim. Okula gitmediği için kızdığımdan bana bu şekilde iftira atmıştır. Okula gitmediği için bir iş yerinde çalışmaya başladı. sigortasız çalıştığı için şikayet ettim. Sonra işten çıkarılınca tekrar okula gitmeye başladı. Mağdurenin dediği tarihlerde ben Gölcük’te değildim. Elektrik şirketinde çalıştığımdan Türkiye’nin değişik yerlerine giderek çalışıyordum. Mağdurenin iddiaları asılsızdır. Hatırlamadığım 1 yıl boyunca gece saatlerinde çalıştım, gündüz saatlerinde de uyudum. Bir proje kapsamında okul okul gezerek çalıştım. Ben uyuşturucu madde de kullanmam. Sonuç olarak üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı ve tahliyemi istiyorum” dedi. Sanık Fatih S.’nin avukatı ise müvekkilinin beyanlarına katıldıklarını belirterek “Üzerine atılı suçları işlememiştir. Tutuklu kaldığı süre ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek tahliyesini ve beraatını talep ediyoruz” ifadelerinde bulunurken Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise bozma ilanına uyulmamasını talep ederek aynı ceza miktarı oranında cezalandırılmasını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı esas hakkında verdiği mütalaada üst mahkemenin bozma kararına karşın, “Tüm dosya tekrar incelendiğinde mağdurenin bir beyanının kabul edilip diğer beyanının kabul edilmemesi, yargılama aşamasında eylemin sabit görülüp kabul edildiği mağdurenin ‘Canım çok acıdı’ beyanı ili livatanın gerçekleştiğini gösterir. İkinci olarak da aynı evde olsa dahi aynı odada kalmaya veya başka bir odaya zorla götürmeye müteakip eylemlerde kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun oluşacağı, kaldı ki yüzde eli oranında zihinsel engelli olan mağdurenin yaşadığı bu travma nedeniyle korkusu, olayları ilk etapta anlatmaması, anlattığı kadarıyla da mahkemeyi inandırması karşısında verilen bozma ilamının dosya kapsamına uymadığı kanaatine varılmıştır. İlk mütalaa beyanımızın daha doğru olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle ilk mütalaamız doğrultusunda karar verilmesi ve sanığın cezalandırılması, tutukluluk halinin devamına karar verilmesi mütalaa olunur” dedi.
Mütalaaya Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldıklarını beyan ederken, tutuklu sanık Fatih S. ise mütalaayı kabul etmediğini bel irterek, “Yapmadığıma ilişkin şahitlerim var, suçlamayı kabul etmiyorum. Atılı suçlardan beraatımı isterim, mağduriyetimin giderilerek tahliye kararı verilmesini talep ediyorum” ifadelerinde bulundu. Sanık avukatı da mütalaaya katılmadıklarını belirterek “Fatih S.’nin mağdure ile aynı evde kalması olağan olup zorla da bu şekilde cinsel istismarda bulunması halinde sesini aile ve çevreye duyurma imkanı mümkündür. İstinaf bozma kararı bu doğrultuda doğrudur. Bu doğrultuda karar verilmesi ile kararla birlikte tahliyesini talep ederiz” ifadelerinde bulundu. Sanık Fatih S. ise tekrar söz alarak, “Öncesinde sabıkam olduğu için kendimi ispatlayamıyorum, beraatımı ve tahliyemi isterim” dedi. Mahkeme heyeti, Fatih S’nin 15 yaşından küçük olan mağdureye karşı cinsel istismarı suçunu işlediği yapılan yargılama sonunda sabit görüldüğünden sanığın 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verirken, sanığın suçu üvey kardeşine işlemiş olduğu dikkate alınarak ceza yarı oranında artırılarak 15 yıl hapis cezasına çevrildi.
Ceza daha sonra 22 yıl 6 ay hapis cezasına çıkartılırken, heyet artırıma giderek 33 yıl 9 ay hapis cezasına karar verdi. Ancak suçla ilgili verilen cezanın 30 yıldan fazla olamayacağı nedeniyle
ceza 30 yıl hapis cezasına indirildi.
