YAPTIĞI VAHŞETİ ANLATTI

 

 

 

 

Gölcük ilçesinde, Ecem Balcı’yı (17) öldüren Süleyman Kara’nın (45) ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılması isteğiyle iddianame hazırlandı.

 

 

 

 

Gölcük’te, Ecem Balcı geçen 5 Ocak tarihinde ortadan kayboldu. Kızının kaybolmasının ardından bunalıma giren ve rahim kanseri olan Esra Ercömert, 14 Ocak’ta gittiği Kandıra’nın Kaltalkayası mevkiinde kayalıklardan denize atladı. Esra Ercömert’in cesedi 2 gün sonra denizde bulunarak toprağa verildi. Ecem Balcı’nın ise en son annesinin erkek arkadaşı Süleyman Kara ile görüştüğü belirlendi. Ecem Balcı, erkek arkadaşıyla cep telefonundan mesajlaşırken, Süleyman Kara’nın define bulduğundan, çok zengin olduklarından bahsettiği tespit edildi. Polis, Süleyman Kara’nın Ecem’in kaybolmasından sonra tarihi eser kaçakçılığından tutuklu bulunduğunu belirledi. Polis, cezaevinde Süleyman Kara’nın ifadesini aldı. Süleyman Kara ifadesinde Ecem Balcı’yı öldürdüğünü itiraf ederek, cesedini gömdüğü yeri gösterdi. 15 Şubat gecesi Gölcük’ün Ayvazpınar köyünde ormanlık alanda yapılan çalışma ile Ecem’in cesedi gömüldüğü yerden çıkarıldı.

 

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, Ecem Balcı’nın öldürülmesiyle ilgili hazırladığı iddianameyi Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Hakkında ‘çocuğu tasarlayarak kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen Süleyman Kara, ilk olarak Esra Ercömert ile olan ilişkisini anlattı. Kara, Ercömert’in dini nikahlı eşi olduğunu söyledi. Süleyman Kara, Esra Ercömert’i arkadaşı V.Ç.’nin dini nikahlı eşi olması nedeniyle tanıdığını, bu sırada yakınlaştıklarını ve evlendiklerini, ilk zamanlar Ecem’in aralarındaki ilişkiyi öğrenince tepki gösterdiğini, eşi E.K.’ya, Esra Ercömert ile aralarındaki mesajları gönderdiğini, daha sona ilişkilerini kabullendiğini söyledi. Süleyman Kara, Ecem Balcı’nın göğüs kanseri olması nedeniyle ameliyatı sırasında da yanında olduğunu belirtti.

 

BAGAJDA CESET VARKEN KIZIN ANNESİNİ YEMEĞE GÖTÜRMÜŞ

 

Kara, 5 Ocak’ta annesinin Ecem’e ulaştırması için kendisine 50 TL verdiğini, bu nedenle kızı aradığını söyledi. Ecem’in aracı kullanmak istediğini, bu nedenle Selimiye Mahallesi yoluna girdiklerini anlatan Süleyman Kara, aracı Ecem’e vermek için yol kenarında durduğunu söyledi. Kara, bu sırada Ecem’in kendisine ağır sözler söylediğini ileri sürdü. Kara, araçta Ecem’in üzerine çullanıp nefesi kesilene kadar boğazını sıkarak öldürdüğünü söyledi. Süleyman Kara, Ecem’in cesedini daha sonra aracın bağajına koyduğunu, sim kartını çıkardığı cep telefonunu kırarak attığını, bagajında ceset bulunan aracıyla Gölcük’e gelerek ağaç budama makası ve testere alıp annesinin evine gittiğini, ağaçları budadıktan sonra ara sıra define aradığı tarlaya geldiğini, 2 arkadaşının da yanına geldiğini ve define aradıklarını ifade etti. Akşam hava kararınca Esra Ercömert’i iş yerinden aldığını belirten Süleyman Kara, “Esra’yı iş yerinden alarak evine bıraktım. Üzerini değiştirmesini bekledim. Çünkü akşam Körfez ilçesinde bulunan yeğenimin evine gidecektik. Esra araca bindi ama Ecem ile ilgili bir şey sormadı. Daha sonra annemin evinden kız kardeşimi ve çocuklarını aldım. Körfez ilçesine yemeğe gittik. Bu sırada bagajda hâlâ Ecem’in cesedi bulunmaktaydı. Yemekten sonra Gölcük’e döndük. Esra’yı evine bıraktım” dedi.

 

ECEM’İN SİM KARTINI TAKIP MESAJ ATMIŞ

 

Ecem’in yaşadığı imajını vermek için sim kartını kendi cep telefonuna takıp Esra Ercömert’e mesaj attığını belirten Süleyman Kara, şöyle ifade verdi: “Ecem’in sim kartını kendi cep telefonuma takarak, Esra’ya Ecem’in ağzından mesajlar atmaya başladım. Ecem sanki yaşıyormuş gibi imaj vermek istedim. 3-4 mesaj attım. Herhangi bir cevap gelmeden cep telefonundan Ecem’in sim kartını çıkartarak pantolonumun cebine koydum. Eve gittiğimde herkes uyuyordu. Sabah saat 07.00’de kalkarak oğlumu işe gitmesi amacı ile bıraktım. Daha sonra H.G.’nin bağ evinden kazma ve kürek alarak aracıma koydum. Daha sonra cesedi Ayvazpınar Köyü’nün 3 kilometre ötesine götürdüm. Çukuru kazdım. Çukurun içerisine cesedi koydum. Bıçakla elbiselerini kestim ve tamamen soydum, sadece sütyeni kaldı. Sütyeni çıkarmamamın sebebi göğsünden ameliyat olarak, bir göğsünün alınması nedeniyledir. Daha doğrusu göğsü alındığı zaman bir büyüğü olarak ben yanındaydım. Bu nedenle göğsünü görmek istemedim. Kıyafetlerini siyah bir poşete içerisine doldurdum ve çukuru ceset görülmeyecek şekilde kapattım.”

 

 

 

 

DEFİNE VE İLİŞKİYE GİRİP GİRMEDİĞİ SORULDU

 

Ecem’in erkek arkadaşını attığı ‘Süleyman amca geldi aldı beni, define çıkmış, zengin olduk. İşleri vardı ya o iş olmuş işte. Taç gösterecekmiş bana, bana verecekmiş tacı’ mesajının sorulmasının üzerine Süleyman Kara, “Ecem kime, ne zaman, nasıl mesaj atacağı belli olmayan bir şahıstır” diye cevap verdi. Ecem ile cinsel ilişkiye girmeye çalışıp çalışmadığının sorulması üzerine Kara, şöyle cevap verdi: “Ölülerin çıplak vaziyette gömüldüğünü bildiğim için ben Ecem’i soydum. Ancak sütyenini çıkartmamamın sebebi göğüs kanseri olduğu sırada ameliyatında benim başımda olmam sebebiyledir. Bu ameliyatta sağ göğsü alınmıştı. Kesinlikle cinsel ilişkiye girmeye çalışmadım. Sütyenini çıkartmamamın sebebi de cinsel iç güdümü engellemesi amacı ile değildir. Benim kesinlikle tecavüz etmek gibi bir amacım olamaz. Beni çevremdeki herkes tanır.”

 

‘ECEM’İN ANNESİNİ CİNLERLE KANDIRDI’

 

Soruşturma kapsamında Esra Ercömert’in annesi Selma K.’nin de ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla ifadesi alındı. Selma K., kızının Süleyman Kara’nın cinleri nedeniyle üstün güçleri olduğuna inandığını ve Ecem’in kaybolmasının ardından kızını cinleri Ecem’i gördüğünü iddia ederek oyaladığını belirterek, şu ifadeyi verdi: “Süleyman’ın define işleri uğraştığını, ayrıca ‘üç harfli’ olarak tabir ettiğimiz cinler ile irtibatlı olduğunu sık sık kızım Esra bana söylerdi. Ayrıca bu durumu Ecem de biliyordu. Süleyman kızım Esra’dan duyduğum kadarıyla ‘Yakında defineyi bulacağız, külçe altınlar çıkacak. Bir külçe altını sana vereceğim. Bu da 10 trilyon ediyor. Devlet yarısını alınca geri kalan 5 trilyon sana kalacak, her şey yasal’ şeklindeki beyanlarına kızım Esra çok inanmıştı. Ayrıca Süleyman’ın cinler ile ve gizli güçler ile irtibatlı olduğuna kızım Esra çok inanmıştı. Gözü ne beni ne Ecem’i görüyordu. Son bir yıldır sadece Süleyman’a inanıyordu. Süleyman’a körü körüne bağlanmıştı. Torunum Ecem’in 5 Ocak tarihinde kaybolması üzerine Esra, Süleyman’a kızı Ecem’in kaybolduğunu söylemesi üzerine Süleyman kızım Esra’ya kendi eline bakarak, ‘Şu an cinler ile irtibata geçtim. Ecem şu an İzmir iline giden bir otobüste merak etme’ demesi üzerine kızım herhangi bir şekilde polis merkezine Süleyman’a inanması nedeniyle gitmedi. Bu durumları kızım bana anlattı. Ayrıca kızım 10 Ocak tarihinde polis merkezine kızı Ecem’in kaybolduğunu bildirene kadar Süleyman kızıma, ‘Cinler ile irtibattayım, şu an paralı, zengin bir adamın yanında merak etme. Dönecek ama içki içtiği ve şu an Ecem’in içkili olduğunu gördüğüm için cinlerimi gönderemiyorum’ dediğini ve bu nedenle polis merkezine ihbarda bulunmadığını kızım bana söylüyordu. Kızıma polise gitmesi konusunda telkinde bulunmama rağmen, ‘Anne Süleyman her şeyi görebiliyor, üstün güçleri var. Ecem nasılsa geri gelecek’ dedi. Süleyman’ın tutuklandığı gece, ‘Ecem yüzünden Süleyman tutuklandı, Süleyman’ın hayatı bitti’ şeklinde beyanları oldu. Kızımın intihar etmesinin nedeni Süleyman’ın cinleri olduğunu düşünüyorum. Çünkü kayalıklara kadar kızımı Süleyman’ın cinleri yürütüp kayalıklardan aşağıya attıklarını düşünüyorum.”

 

 

 

Yorumlar: 0

Mail adresiniz gösterilmeyecek. Zorunlu aranlar (*)