Ailecek gönüllü itfaiyeciler
Gebze ilçesinde yaşayan Mehmet Sadık Kabaca, kızı, damadı ve torunları ile birlikte gönüllü itfaiyecilik yapıyor. Aile, itfaiye aracıyla bölgelerindeki yangınlara müdahalede bulunuyor.
Gebze şehir merkezine 15 kilometre mesafedeki, organize sanayi bölgelerinin arasında kalan Mollafenari Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Sadık Kabaca, 15 yıldır gönüllü itfaiyecilik yapıyor. Bölgedeki yangın ve trafik kazası gibi olaylarda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından kendisine tahsis edilen itfaiye aracıyla ilk müdahalede bulunan Kabaca’nın ailesi de gönüllü itfaiyeci oldu. Kızı Medine Üstün ve damadı Kadir Üstün ile birlikte olaylara müdahale eden Kabaca’ya, mahalledeki gençler de destek veriyor.
Kendilerine ait motorlu testere ve makine satış dükkanın da çalışan Kabaca ve ailesi, herhangi bir yangın anonsunda dükkanı kilitleyerek yangına koşuyor. Gönüllü itfaiyeciliğe kendi yaptıkları su pompası ile başladığını söyleyen Mehmet Sadık Kabaca, “Geçmiş yıllarda köyümüzde ahşap evler vardı. Merkeze de uzak olduğu için itfaiye gelene kadar evlerin kurtulma şansı olmuyordu. Biz de makineden anladığımız, yani makine servis ve satış işi yaptığımız için kendi çabamızla bir su motorundan itfaiye yaptık. Bununla alakalı yardımcı olmaları için belediyeye müracaat ettik. Onlar da ihtiyacı görerek bir itfaiye aracı verdiler bize. Onu kullanarak aktif olarak kazalara ve yangınlara gitmeye başladık. Sonradan çok fazla çalışınca araçlar değişti. En sonunda da 2016 yılında bize sıfır araç tahsis edildi. Ailemle birlikte bu aracı kullanarak 24 saat, gece gündüz kaza ve yangınlara müdahale ediyoruz.” dedi.
GENÇLER DE YARDIMCI OLUYOR
Ailesi ile birlikte mahalledeki gençlerin de kendisine yardımcı olduğunu söyleyen Kabaca, “Gönüllü itfaiyeciliğe başlayalı neredeyse 15 yıl oldu. 15 senedir ailemle birlikte aktif olarak bu işi yapıyoruz. Telsizimiz 24 saat açık. Bir vaka olduğunda merkezden bizi uyarıyorlar. Telsizde problem olduğunda veya ulaşamadıklarında ise telefonla bilgi veriyorlar. Biz de ona göre çıkış yapıyoruz. Telsizim 24 saat boyunca açık. Benimle beraber mahallenin gençlerinden 10 kişi kadar yardımcı olan var. Ailemden de 5-6 kişi var. Devamlı torunlarım, kızım, damadımla birlikte devam ediyoruz. Genellikle bu bölgede gece vakitlerinde yangınlar çıkıyor. Geri dönüşümcüler veya fabrika yangınları oluyor. Bazen günde 3-4 tane vaka peş peşe oluyor. Bazen de 2-3 gün boş duruyoruz.” diye konuştu
Gönüllü itfaiyecilik merakının babasından geldiğini belirten Medine Üstün ise “Gönüllü itfaiyeciliğe biz babamdan dolayı merak sardık. Gelen anonslara gerek evimizden, gerek müfrezemizden, o sırada neredeysek oradan en kısa sürede olay yerine varmaya çalışıyoruz. Olay yerine vardığımızda çevrenin güvenlik önlemlerini alıyoruz. Bazen itfaiyeden önce vardığımızda olayı değerlendirip, telefonla bilgi vererek itfaiyenin daha net bilgiler ile hazırlıklı olarak gelmesini sağlıyoruz. Anonsu duyduğum anda benim için annelik, eşlik, her şey bitiyor ve itfaiye başlıyor. Eve geldiğimde hissettiğim tek şey büyük bir huzur. Çünkü olaya odaklanıyorsunuz. Gittiğiniz fabrikada veya başka bir yerde amirin sana verdiği direktif ile çalışıyoruz. Duruma göre yorulan itfaiyecilerle yer değiştiriyoruz ve müdahaleyi biz devam ettiriyoruz. Yapabildiğimiz kadar, elimizden ne gelirse yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ne zaman olay bitip, yangın sönerse o zaman biz de evimize geri dönüyoruz. 3 çocuğum var. Biri zaten gönüllü itfaiyeci. Küçük yaştan beri dedesiyle birlikte aktif olarak gönüllü itfaiyecilik yapıyor.” dedi.
AĞABEYİNİN ÖLÜMÜ SONRASINDA GÖNÜLLÜ İTFAİYECİ OLDU
2013 yılında kalp krizi geçiren gönüllü itfaiyeci olan ağabeyi Mustafa Kabaca’nın ölümünün ardından itfaiyeciliğe gönül verdiğini belirten Üstün şöyle konuştu: “Ben 29 yaşındaki ağabeyimi kaybettim. Sadece birinin hayatını değiştirebilmek istiyorum. Çünkü bizim hayatımız bir kişinin vefatı ile değişti. Kimsenin hayatı değişsin istemiyorum. Yani birinin canı yansın istemiyorum. Evet mal da önemli. Bu bölgede çok büyük fabrikalar var. Biz ailecek babam, kardeşim, eşim, ben, çocuklarımız, hep birlikte elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Ben yeri geliyor, yangın yerinde babamla karşılaşmıyorum bile. Ben evimden özel aracımla geliyorum. Kişisel koruyucu kıyafetlerimiz aracımızda mevcut. Evden çıkmadan veya araçta giyinip olay yerindeki amirin emrine giriyoruz.”