ŞEHR-İ EMİN BİR İDARECİ
ŞEHR-İ EMİN BİR İDARECİ
Sosyal belediyecilikte fark yaratan bir başkan, Yıldırım Sezer
Mazbatasını aldığı günden itibaren mesai mefhumu gözetmeksizin yoğun bir iş temposu içine giren Gölcük Belediye Başkanı Av. Yıldırım Sezer, adeta her yerde karşımıza çıkıyor.
Beni ilk şaşırtan burada da mı dedirten olay; Gölcük Belediye başkanı seçilmesinin ardından, bayram arifesinde, Suriyelilerin de karıştığı bir kavgaya şahitlik etti Gölcük. Kavga geç saatlere kadar sürdü, emniyetin sabaha kadar nöbet tuttuğu gece, sabah saat 04,00 sıralarında telefonla birebir konuştuğum başkan Sezer, olay yerinde süreci an be an takip edip tartışma çıkaran Suriyelilerin ülkelerine gönderilmesi için harekete geçerek, kanunu tüm işlemleri başlattığının bilgisini vermişti. Biz de kamuoyunu bilgilendirme haberleri yapmıştık.
O gece sabaha kadar oradaydı Sezer, bunu yaşamak kentim adına umutlandırmıştı beni. Çünkü bilgi alıp gidebilirdi, ama öyle yapmadı, olay bitene kadar mahalle sakinleri rahatlayana kadar Gölcük Belediye Başkanımız orada kaldı. Adeta emniyetle birlikte nöbet tuttu. Olay bitti, mahalleli sakinleşti, korku ve telaşını rahatlamaya bırakınca SEZER de evine döndü.
Aklıma eskiden büyüklerimizin belediye başkanına, başkan demedikleri Şehr-i Emin dedikleri geldi. Şehr-i Emin neydi?
Kendisine güvenilerek emanet edilen, o ilçeyi temsil etmeleri nedeniyle ŞEHR-İ EMİN (İlçenin güvenilir insanı) olarak anılmaktaydı. Güvenilir insan halk tarafından seçilmiş olduklarından herkesin belediye başkanı olabilmeleriydi.
Şehri-Emin şehri ve içinde yaşayanları emanet bilmek, bu emanete ihanet etmemek demekti.
O yerin güvenilen idarecisi olmak,
İdare ederken Hazreti Ömer gibi adil,
Hazreti Ebu Bekir gibi sadık,
Hazreti Ali gibi vefalı ve yiğit olmak demekti.
Hizmet ederken de halka, hakka hizmet ettiğini bilen olmak demekti.
Şehrin emin kişi, emin insanı yani bugünkü manası ile seçilmiş belediye başkanıdır. Bu şehrin imarından, turizminden, çöpünden, çevresinden, bünyesinde bulunan şirketlerden ve o yerleşim yerinde yaşayanların refahından vb şeylerden sorumlu kişidir. Ben bu tarife uygunum diyenler belediye başkanı olur. Yakıştırılan olur. Şehri-Emin yaptığı işin hesabını önce vicdanına, sonra Allah’a sonra şehre ve insanına verir.
Ben 6 aylık süreçte takip ettiğim ve gördüğüm, yaşadıklarımdan çıkardıklarımla başkanımız Yıldırım Sezer’e, Şehr-i Emin diyorum.
İşimiz gereği olaylara ilk giden gazetecilerdir, biz ne zaman bir yangına gitsek Sezer orada, Sezer hastanede, yol çalışmasını denetleyenlerin en başında, vatandaşın sıkıntısı mı var, Sezer dinleyen tarafta, insan ayrımı yapmadan kapılarını herkese açmış bir Şehri-Emin o, Onu herkes seviyor, çocuğu seviyor, yaşlısı seviyor, genci seviyor. Çünkü o insanları seviyor, karşısındaki konuşurken dinliyor, insanlara değer veriyor.
Daha Belediye Başkanı seçilmeden cep telefonu numarasını tüm kentle paylaşan bir isimdi Sezer ve ne zaman arasanız o telefonu açan bir belediye başkanı şuan.
O kadar insanla hasbihal ediyorum ki, şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim;
Gölcük Sezer’i çok seviyor. Ondan çok umutlu, ona güveniyor. Bizim başkanımız yapar diyorlar. Doğru sözlü, fedakar, azimli en önemlisi de içimizden birisi diyorlar.
Bu güveni ona duyan vatandaş, kapısının önündeki taş için veya çöp için bile kendisini aradığında adres isteyip hemen konuyla ilgileneceğini ve sorunun çözüldüğünü anlatıyor. “Bizim başkanımız bize bir telefon uzaklıkta diyor vatandaş” ve bu durumdan da çok memnun tabi ki.
Başkan Sezer, belediyede gece mesaileri yapıyor,
Yakın zamanda halkının karşısına güzel haberlerle çıkacağının sinyallerini ben aldım fakat bu müjdeleri vermek kendisinin hakkıdır.
Not alıyor, onda hiçbir şey hiçbir istek havada kalmıyor,
Mesela, Makamına kendi özel arabası ile gidip geliyor,
Makamlar insanlara değil, insanlar makamlara değer kazandırır sözünü tam anlamıyla dolduruyor.
Başarı ekip işidir bunu bilmeyenimiz yok! İstediğin kadar plan yap, en güzel projeleri getir gerçekleştirmek, yani başarılı olmak yine bir ekiple olur. O ekibin mesai merhumu olmadan çalıştığına şahit olanlardanım, inanın Sezer’in ve A Takımının eve gidiş saatleri 1 Nisan’dan sonra hiç erken olmadı.
Kenti için durmadan çalışan, o koltuğa oturduğu günden bu yana en önemlisi alçak gönüllülüğü ile örnek olan, “İnsan’a” olan saygısı ve kentine olan sevgisi ile Şehri-Emin Yıldırım Sezer’e, başarılarının daim olmasını diliyorum.
Tuğba ZEREN