ŞAŞKINIM VE İZLİYORUM…
GÖLCÜK’TE CUMHUR İTTİFAKI’NDA ÇATLAK ARAYANLAR
Tam bir hafta önce 105.’inci ilçe danışma meclisini gerçekleştiren Gölcük, Kültür Merkezi’nde başkan Çetin Seymen’in ev sahipliğinde ve başkanlığında teşkilatı ile birlikte adeta şov yaptı.
Gölcük’te o akşam, AK Parti ilçe teşkilatı ve AK parti ailesi tarafından verilen mesaj açık ve netti.
Teşkilatın düğünü vardı ve Gölcük teşkilatı o geceye öyle hazırlanmıştı ki miting havasında geçen danışmada enerji ve çoşkusuyla AK partinin o kocaman ailesi salonlara sığmadı.
Velhasıl arabozucular bu kalabalığı kaldıramadı. Malum isimler burada hemen devreye girdiler. Çünkü meyve veren ağaçlar taşlanırdı! Başarı kıskanıldı ama kıskançlık çirkin yüzünü gösterdi Gölcük’te.
Günlerdir Danışma toplantısında MHP’nin ismi okunmadı tartışmalarını pompalayan isimlerin gerçek şu ki niyetleri sadece rüzgârın yönünü ters çevirmekti.
Ama öyle olmadı! Tabi ki muhataptı başkan Seymen konuşulanlara, duymazdan gelmedi, kulak tıkamadı. Tüm samimiyetiyle ve şeffaflığıyla basına açıklama yaptı. “Cumhur ittifakı bizim hassasiyetimizdir. Bu konu bizi çok üzmüştür. MHP’liler bizim için çok değerli. MHP İlçe Başkanı Bilal Çakır’ın bende özel bir yeri var. Beklediğimizden fazla protokol katılımı oldu. 6 ilçe başkanım danışmada yerini aldı. Gelenleri selamladım ve karşıladım. Bu sebeple ayrıca isimleri tek tek okumadık.
Hatamız olabilir, sunumumuzu yapan kardeşimizin hatası olabilir gerekirse özür dileriz. Ancak biz kimseyi okutmadık. Kimseyi anons ettirmedik.
Ben cumhur ittifakı mücadelesini istiklal ve istikbal mücadelesi olarak görüyorum. Benden kimse cumhur ittifakının aksine bir davranış, söz boşa beklemesin. Bize basın üzerinden bir algı yapmaya çalışıyorlar” açıklamalarını samimi bir şekilde yaptı.
Başkan Seymen objektif olarak baktığımda zaten çok saygılı ve beyefendi bir isim. Seymen Gölcük’ün evladı, burada doğmuş burada büyümüş. Siyaseti kenara koyduğumuzda MHP Gölcük İlçe Başkanımız Bilal Çakır dediği gibi kendisinin abisi. Burada herkes birbirini tanır, büyüğe saygı, küçüğe sevgi hâkimdir şehrimizde. Bizim memleketimizde büyüğüne kimse saygısızlık yapamaz biz böyle öğrendik büyüklerimizden. Başkan Seymen’in, Başkan Çakır’a olan sevgisini ve saygısını bir gazeteci olarak biliyorum ve buradan bunu dile getirmek benim görevimdir. Her platformda kendisine saygısını eksik etmez. Bilal başkanda bu sevgiyi ve saygıyı fazlasıyla hak eden bir siyasetçidir. Devletçidir, milletçidir, siyaseti iyi bilir ve okur, siyasi terbiyesi son derece fazladır velhasıl ilçemizin kıymetli bir ismidir.
Ki MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin de her zaman altını çizdiği Cumhur İttifakı Türk milletinin duruşudur sözleri zihinlerimizde. Bahçeli’nin yol arkadaşlarının, teşkilatları içerisinde ki hiçbir neferinin Bahçeli’ye aykırı bir hareket içerisinde bulunmayacağını bence bu ülkede yaşayan herkes bilir.
MHP’sinde biat vardır. O partinin her ferdi Ülkü ocaklarında aldıkları terbiye ile büyür.
Başkan Çakır, Başkan Seymen’in abisidir, bu iki değerli başkan ve teşkilatları da gördüğüm ve dinlediğim kadarıyla davalarını her şeyin önüne koyarak inandıkları davalarının peşindeler.
Bir kuyuya taş attılar ama olmadı.
Açıkcası şuan Gölcük’te olay gündemi değiştirmek diyor ve yazımı noktalıyorum.
ŞAŞKINIM VE İZLİYORUM…
İYİ Parti İzliyorum, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Siirt ziyareti sırasında, “Burası Kürdistan” diyen muhtereme sessiz kalarak tek bir kelime bile etmeyen Akşener’i izliyorum. Bu sessizliği ile Akşener, büyük bir çoğunluğun ve benim ağzımı açık bırakmıştır. Onu izlerken bir anda Kocaeli milletvekili Türkkan sahneye çıkıyor onu izlemeye devam ediyorum.
SON GÜNLERİN ÇOK KONUŞULANI TÜRKKAN
Çok uzun değil geçtiğimiz aylarda çiftliğini görüntüleyen gazeteciyi darp ettirmesi yüzünden gündem olan, sonrasında Şehit yakınına ettiği ağır küfürle büyük tepki çeken İYİ Partili Lütfü Türkkan faciası hakkında da yazmak istediklerim var.
Şehit abisine aralarında ne geçerse geçmiş kabul edilir tarafı olmayan bir küfürle cevap veren Türkkan’dan, tepkilerin büyümesiyle önce inkar sonra, provokatör iftirası ve en sonda kabulleniş ve özür duyduk.
Fakat onu da izlediyseniz genel başkanı Akşener’den, partililerinden özür dilerken küfrettiği şehidimizin abisinden özür dilemiyor.
Maalesef o özür gelemiyor bir türlü. Bir annenin evladının ölmesi, dünyanın başına yıkılması demektir. Yediği yemekten, içtiği sudan tat alamaması demektir. Çok zordur muhakkak ki hayata devam etmek. Ki şehit bambaşka bir şeydir. Bizler için milleti için ölmek demektir. Bir şehit ailesi olmakta ayrı bir saygıyı hak eder. Ne derse desin vatanı için can vermiş bir evladın abisine küfür edemezsin bu açık ve nettir. Kendisinin tabiriyle sarıldıktan sonra, ben hayatım boyunca böyle bir sarılma hiç görmedim. Benim izlediğim kadarıyla da, üzerinde baskı kurarak koluyla kavrayıp kendisine doğru sertçe çekerek “Senin…. diyor. İzleyen herkesin açıkça görebileceği şekilde evet şehit abisine küfür ediyor.
Nacizane görüşüm
1-Meral hanım, Burası Kürdistan” diyen muhtereme Meral Akşener sessiz kalmayıp cevabını verebilseydi,
2-Bu ülke için can veren şehidimizin abisine küfreden milletvekili Lütfü Türkkan’a gereken cezayı kesseydi, bugün iyi parti çok daha farklı bir yerde olabilirdi.
Merak Akşener’den daha farklı bir tepki beklendi mi? Evet beklendi!
Ve Meral hanım, Türkkan’a kestiği cezayla, grup başkanvekilliği görevinden alınmasıyla son günlerin çok konuşulanı oldu.