‘Artık 2. döneme geçiyoruz’
Normalleşme süreci ve koronavirüs salgınının Türkiye’deki son seyri masaya yatırıldı. Toplantının ardından Bakan Koca önemli uyarılarda bulunarak, ” 1 Haziran’dan itibaren tedbirlere uyulmazsa, hastalığın daha fazla yayılma imkanına kavuşacağı açıktır.” dedi.
Haziran ayı itibariyle vakalarda görülen düşüşle birlikte Türkiye’de normalleşme sürecine girildi. Bu yeni dönemde ilk kez bir araya gelen Bilim Kurulu üyeleri ve Bakan Koca salgının son durumu hakkında görüş alışverişinde bulundu. Kritik toplantının ardından Bakan Koca önemli açıklamalarda bulunuyor.
Bakan Koca’nın açıklamalarından satır başları:
Bazı büyük sağlık yatırımlarımızın son hazırlıkları nedeniyle huzurlarınıza daha az çıktım. Bakanlığımızın, Bilim Kurulunun mesajlarını size pek çok kanaldan ulaştırdım. Güçlü bir inanca sahibiz. Bu inanç ve şeffaflık içinde paylaştığımız verilerden, vaka tarzındaki gelişmeden kaynaklanıyor.
1 Haziran itibariyle yeni bir sürece girdik, bu sürece normalleşme süreci diyoruz. Ülkemizde nihai sonuca yaklaşacağımız bir hayat için planlı adımlarla ilerliyoruz.
6 Mayıs’ta yaptığım konuşmada birinci dönemi tamamladık demiştim. Mücadelenin 2. dönemine girdiğimizi ifade etmiştim ve hastalığa karşı uyarıda bulunmuştum. Tedbirsiz davranmak, tehdidin bittiğini varsaymaktır.
1 Haziran itibariyle başta sağlık olmak üzere önemli bir süreçtir. Ülkemiz bu süreci az hasarla aşan nadir bir ülkedir, şartlardan az etkilenmiştir. Tedbirlere uymanın muntazam bir şekilde sürdürmek bu bakımdan da büyüktür. Tedbirlere uymak, sağlığımızı güvenceye almak, önünü kesmekle kalmıyor.
1 Haziran’dan itibaren tedbirlere uyulmazsa, hastalığın daha fazla yayılma imkanına kavuşacağı açıktır.
“SORUMLULUK ALANIMIZ DİĞERLERİNDEN DAHA BÜYÜKTÜR”
Halen sınırlı saatlerde sokağa çıkabilen büyüklerimiz, gençlerimiz ve çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz var. Bu grup nüfusumuzun 30 milyonluk kısmını oluşturuyor.
Devletimiz salgınla mücadelede imkanlarını seferber etti, adeta bugünler için sağlık altyapımızla, hastanelerimizle, yatak kapasitemiz, bilim insanlarımız ve çalışanlarımızla görülmemiş bir başarı elde ettik. Şimdi tedbirleri uygularken, sorumluluk alanımız diğerlerinden daha büyüktür.
Salgının en çetin günlerinde gösterdiğimiz başarıyı, vaka sayımızın binin altına düştüğü, hastalığın yayılmasının önüne geçtiğini görmek zor değildir. Birinci zorluk, salgının sonra erdiği inandırıcıdır, ikinci zorluk tedavide elde ettiğimiz başarıya güvenerek hastalığın ciddiyetine yönelik tavırdır.
Üçüncü zorluk ise tedbirlerin gevşetilmesidir. Bu sınavda başarılı olmalıyız. Normal şartlara dönmediğimizi, ancak planlı bir şekilde normale döneceğimizi unutmamalıyız.
Tedbirlere uymak artık sadece sağlığımızı iyice güvenceye almak, salgının önünü kesmek anlamına gelmiyor; aynı zamanda ülkemizin refahını arttırmakla sorumlu kurum ve insanların önünü açmak anlamına geliyor. Yavaşlayan üretimin hızlanmasına destek, eğitim şartlarının normalleşmesine imkan anlamına geliyor.
“4 BİN 585 HASTAMIZI KAYBETTİK”
Maskesini kuralına uygun olarak takmayan vatandaşlarımıza ricam konunun ciddiyetini hatırlamalıdır. Covid-19 salgını nedeniyle bugüne kadar 4 bin 585 hastamızı kaybettik.
Bundan sonrası için şöyle düşünmek zorundayız, tedbirler sadece şahsımızla ilgili değildir. Her gün karşımıza çıkan vaka tablosundaki sonuçlarla yakından ilgilidir.
Maske ve mesafe uyulması gereken tedbirlerdir. Maske sosyal mesafenin ihlali için gerekçe olmalıdır. Maske kullanımı daha yaygınken, mesafe kuralına uyulmadığını, bazı durumlarda bu kurala uymanın zor olduğunu biliyoruz.